İpek Yolu Haber Ajansı

AŞIK RASİM GENÇ




Aşıklık ve Şairlik hakında yapmış olduğumuz söyleyişide bize kültür hakında örnekler verdi ve yaşaması gelecek nesillere aktarılması için yapılması gerekenleri sıraladı. Ta Dede Korkut’tan başlayarak günümüze kadar devam etmekte olan Aşıklık geleneği her dönemde halkın gören gözü duyan kulağı ve tercümanı olmuştur. Usta çırak geleneğiyle günümüze kadar gelen bu gelenek malesefki günümüzde bu özelliğini kaybetme noktasına geldi.
Usta çırak geleneğinin olmadığı kültür değerini kaybetmekte ve toplumda beklenen ilgiyi görmemektedir. 
Malesefki günümüzde binlerce Aşık, Ozan, şair var ama usta çırak ilişkisi yok okuma yeteneği düşük yazılan şiirler kalite bakımından zayıf topluma bir faydası olmayan sadece söz yığınından ibarettir. 
Aşıklık ve Şairlik Allah’ın  bir lütfu olduğunu dile getiren Usta Aşık Rasim Genç eğerki Sanaatı layıkıyla icra edilir ve kaliteli eserler üretilirse göl yerinde su eksik olmaz diyerek sözlerini tamamladı. Toplumların yaşamına katkı sunan ve nesiller boyu anılması için, var etkileri kültürleriyle geleceğe aktarılırlar. Bu nedenle, kültürümüzün gelişmesine vesile Aşık, Ozan, Şair ve yazarlarımız değerini bilmeliyiz. İşte Usta Aşık Rasim Genç bu Âşıklardan bir tanesidir ve yaşadığı topluma, kendi öz kültürün pekişmesi güçlenmesi ve gelecek kuşaklara aktarılması çaba sarf ediyor
Şiirlerinde duru Türkçe anlaşılır ve akıcı bir dil tekniği kullanmaktadır. 
Ustaca dile getirdiği konularda, Toplumun olumlu ve olumsuz yönlerine hicivsel bir düşünüşle tepki koymakta, bazen de hümanist ruhuyla bireylere nasihat ve doğruları sunmakta. 
Şiirlerinde Acı, gurbet , yokluk, hasret milli ve manevi duyguları işlemektedir. 
Duygu  çağrışım  izlenimlerin dizeler halinde dile getirdiği söz sanatıdır Şiir. 
Halk şairi ise geçmişten günümüze gelen ve gelecek kuşaklara aktarılması için yazılmış ortak zevk ve kültür mirasıdır. 
Bu ortak zevk ve kültür mirası geleneğini sürdüren Aşık Rasim Genç kendine özgün değerini, kimliğini oluşturmuş ve her geçen gün kimliğin gelişmesi için çalışmalarına devam etmektedir. 

SOLMUŞ DUYDUN MU

Duduya tutiye gerek kalmamış
Kara karga bülbül olmuş duydun mu
Doğada yeşile merak kalmamış
Çiçekler dalında solmuş duydun mu

Hakikat şehrini gören yok diye
Özümüze değer veren yok diye
Tabiatta gülü deren yok diye
Bağbanlar gülleri yolmuş duydun mu

Neşter vuruyorlar körü körüne
Araştırıp inmiyorlar derine
Ehilin edip in bilge yerine
Ümmiler nadanlar dolmuş duydun mu

Eyolmak bilmiyor yaram azıyor
Kimileri kuyumuzu kazıyor
Dost eline giden yolu bozuyor
Adüler dostları bölmüş duydun mu

Bu yıl da bulmadım huzur köprüde
Tabutum bekliyor hazır köprüde
Uzaklarda değil Vezirköprü de
Âşık Rasim Genç im ölmüş duydun mu

  Âşık Rasim Genç 

AŞIK RASİM GENÇ BİYOGRAFİSİ 
Aşık Rasim Genç Samsun’un Vezirköprü ilçesine bağlı Çorakdere köyünde 1963 yılında dünyaya geldi ,ilkokulu köyünde bitirdi, imkânsızlıklar sebebiyle eğitimine devam edemedi. Hayatının önemli bir bölümünü gurbet ellerde geçirdi. Çobanlık, inşaat işçiliğiyle geçimini temin etti. Şiire gurbette başladı. Saz çalmayı kendi kendine öğrendi. Sazı-sözüyle radyo ve televizyon programlarına konuk oldu, gazetelerde şiirleri yayınlandı. 2009 yılında Vezirköprü Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliği’nden emekli oldu. Hayatı ve sanatçı kimliği sempozyumlara ve üniversitelerde hazırlanan tezlere konu olan Rasim Genç halen Vezirköprü ilçe merkezinde sanatını devam ettirmektedir. Evli olup biri erkek dördü kız olmak üzere beş çocuğu vardır.

Rasim Genç şiirlerinde adını veya ad ve soyadını mahlas olarak kullanmaktadır. Bazı şiirlerinde bunların başına ozan, âşık kelimelerini getirdiği görülmektedir. Âşık Rasim Genç, şiirlerini yazıp yayınladıkça ve şiirleri sayıca çoğaldıkça farklı isimlerle kitaplar halinde bastırdı. 
2002 Yavrum Ağlama 
2006 Zalim Gurbet
2008 Hayat Ağacı 
2010 Gelsene Dost 
2012 Felek Peşimde Gezer 
1015 Vezirköprü Sevdası 


Rasim Genç âşıklık sanatını bir usta yanında çıraklık ederek öğrenmemiştir. Şiire olan merak ve istidadının yanı sıra "Bade" başlıklı şiirinde dile getirdiği “bâde” nasibiyle bu sanatı icra etmektedir. Hayat Ağacı adlı kitabının bu ilk şiirinde, ozan-âşık geleneğinde sade kişilikten sanatkâr kişiliğe geçişte önemli bir motif olarak kabul edilen "rüya" ile ilgili kendi yaşadıklarını dile getirir. Bu şiire göre Rasim Genç badeli âşıktır. Pir elinden dolu içmiştir. Bu bakımdan yüzyıllardır çok sayıda temsilci yetiştiren Türk halk şiirinin önemli temsilcilerinden biridir.

Âşık Rasim Genç’in kitaplarına bakıldığında daha önceki yıllara tarihlenmiş şiirleri de olmakla birlikte 2003’ten sonra yazılanlar sayıca daha fazladır. Şiirlerini dörtlük nazım birimi ve –Karacaoğlan gibi- 8’li ve 11’li hece vezniyle koşma şekli ile dile getirmektedir. Şiirlerinde Vezirköprü yöresine ait “badal=merdiven, zımzık=yumruk, tuman=don, çamçakan=ağaçkakan, ütülme=kaybetme, evelim=acele edelim, pıtpıt=yöresel bazlama ekmeği” gibi çok sayıda mahallî kelime yöre telaffuzuyla yer bulurken; kentleşmenin ve teknolojinin zarureti ve konu gereği çoğu Batı’dan geçmiş “pop, hormon, erezyon, mersi, disko" gibi yabancı kelimeler de görülür.

Köyde doğup büyümesi, ilkokuldan sonra tahsiline devam edememesi, herhangi bir ustaya çırak olmaması, geçim derdiyle gurbet ellere gitmesi, saz çalmayı kendi çabasıyla öğrenmesi Âşık Rasim’e tabii, halkî bir söylem kazandırmıştır. Şiirlerinde deyim, atasözleri ve Vezirköprü yöresine ait kelimeler dikkat çeker. "Yedi dağdan su indirir/ Hal bilmeze iş düşerse", "Kocaman saraylar çöker/ Temeldeki taş düşerse", "Rasim der mahsul çürütür/ Anbarına yaş düşerse", "Düşmanın elinde türlü koz olur/ Araya ikilik girdiği zaman" vb. mısraları ise adeta atasözü gibidir. Mahallî kelimelerle yöresinin sesini şiire taşırken; şehri, medeniyeti, teknolojiyi, çağın gelişmelerini -yanlış bulduklarını da eleştirerek- şiirlerinde dile getirir. "Şu cep telefonu çıktı çıkalı" redifli beş bentlik koşması bu bakımdan önemli bir örnektir.

Toplumun meselelerine duyarlı, yarı mizahî yarı tenkitçi şiirler yazıp söyleyen Âşık Rasim Genç, koşmalarında diğer âşıklarda olduğu gibi başta “aşk" olmak üzere "insan, gurbet, hasret, ölüm, tabiat, cemiyet, şikâyet-eleştiri, din” temalı kendi yaklaşım ve üslubuyla dile getirir. Bu temaların en önemlisi “aşk”tır:


HABER: ÖZKAN GÜLİ 
İPEK YOLU HABER İSTANBUL

Yorumlar

Bu habere henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun.

Yorum Yaz