İpek Yolu Haber Ajansı

ŞAİR EŞREF AZĞİN (TÜRKERİ)

Türkeri hasretle özlemle bekler 
Karşılıklı çırpsa bile yürekler
Karanlığı kovar ala şafaklar
Eninde sonunda unutulurum.
           

Şiir doğayı ifade etmenin  en etkin yolu, en özenli tasviri ve en estetik aracıdır. Dünyayı, doğayı, canlıları ve yaşamı dizeler le, özetlemek insanların duygularına, hislerine en naif kelimelerle dokunmak ancak bir şairin ustalığıyla mümkündür. Şiirle çıkılan hiçbir  yolculuğun bitmemesi ve hiçbir bir durakta sonlanmayacak olmasının temel nedeni de budur. Dizelerde başlayan serüven, şiir yolculuğuna çıkan okuru kainatın tüm güzellikleriyle buluşturmak için binlerce yıl sürebilir. Binlerce yılı bir geceye, bir geceyi ise dünyanın en uzun gecesi haline dönüştürecek olan yalnızca kendi halinde bir dizedir. Dizelerini şiiri görüp görülebilecek en estetik biçime dönüştürmesi sayesinde okuduktan sonra bir daha unutamayacağımız adeta yaşantımızın bir parçası haline dönüşüp içimizden sürekli tekrarlamaya başlayacağımız vazgeçilmez bir olgu halinde bizimle birlikte yaşamaya başlayan bir değer olarak son nefesimize dek peşimizden gelerek bizlere eşlik etmeye devam edecektir. Toplumların yaşamına katkı sunan ve nesiller boyu anılması için, var etkileri kültürleriyle geleceğe aktarılırlar. Bu nedenle, kültürümüzün gelişmesine vesile olan Şair, Ozan ve yazarlarımız değerini bilmeliyiz. İşte Usta Şair Eşref Azğin (Türkeri) bu şairlerden bir tanesidir ve yaşadığı topluma, kendi öz kültürün pekişmesi güçlenmesi ve gelecek kuşaklara aktarılması çaba sarf ediyor
Şiirlerinde duru Türkçe anlaşılır ve akıcı bir dil tekniği kullanmaktadır. 
Ustaca dile getirdiği konularda, Toplumun olumlu ve olumsuz yönlerine hicivsel bir düşünüşle tepki koymakta, bazen de hümanist ruhuyla bireylere nasihat ve doğruları sunmakta. 
Şiirlerinde Acı, gurbet , yokluk, hasret milli ve manevi duyguları işlemektedir. 
Duygu  çağrışım  izlenimlerin dizeler halinde dile getirdiği söz sanatıdır Şiir. 
Halk şairi ise geçmişten günümüze gelen ve gelecek kuşaklara aktarılması için yazılmış ortak zevk ve kültür mirasıdır. 
Bu ortak zevk ve kültür mirası geleneğini sürdüren şair Eşref Azğin (Türkeri ) kendine özgün değerini, kimliğini oluşturmuş ve her geçen gün kimliğin gelişmesi için çalışmalarına devam etmektedir. 

ÇİMEN GÖZLERİN
Ne zaman oturup hülyaya dalsam
O çimen gözlerin doğar içime.
Ne zaman ağlasam ne zaman gülsem 
O çimen gözlerin doğar içime.

Kabarınca içten içe hislerim
O an nefesini duymak isterim
O derin o içli tatlı sözlerin
O çimen gözlerin doğar içime.

Gün ışığı gibi ruhuma doğan
Sevgi yumağısın başıma yağan
Beni baştan başa gizeme boğan
O çimen gözlerin doğar içime.

Gezinir durursun gönül bağımda
Tükenip bitmeyen arzularımda
Gecenin zifiri karanlığında
O çimen gözlerin doğar içime.

Türkeri’yim gamze gamze nakışın
O kömür karası kirpiğin kaşın
Hele tebessümle dolu bakışın
O çimen gözlerin doğar içime.
                Tűrkerí


ŞAİR EŞREF AZĞİN TÜRKERİ BİYOGRAFİ

Hece hece dilden dile dolaşan
Yürekte demlenmiş şiir gibiyim
İlahi aşk ile kaynayıp coşan
Huzura sevdalı şehir gibiyim.
Dizeleriyle haykıran şair; Hatay İli, Belen İlçesine bağlı Kıcı Köyünde doğdu. İlkokulu köyünde, Ortaokulu Belen’de, Lise öğrenimini ise İskenderun Ticaret Meslek Lisesinde tamamladı. Eğitim Enstitüsüne kayıt yaptırmasına rağmen, o günkü şartlardan dolayı devam edemedi. Bu arada sırasıyla Çakallı ve Kıcı Köylerinde vekil öğretmenlik yaptı. Daha sonra askerlik görevini yerine getirerek, 1983 yılında başladığı “Eczane Teknisyenliği” görevinden 
       Şair; ilkokul yıllarından itibaren Dadaloğlu, Karacaoğlan, Köroğlu ve Aşık Veysel gibi Halk Ozanlarının şiirlerini ve hikâyelerini okuyarak şiire olan sevdası pekişmiştir. Yüreğindeki şırıltılar pınar olup coşmuş, hece olup, mısra mısra dilden kaleme dökülmüştür.
Birincilik, ikincilik ve mansiyon ödülleri alan şair, pek çok şiiri çeşitli antoloji, gazete ve dergilerde yayınlanırken, bazı şiirleri türkü ve şarkı olarak bestelenmiştir. Birçok Yerel ve Ulusal Televizyonlarda şiir programlarına etkinliklere katıldığı gibi, kendisi de birtakım şiir yarışmaları, etkinlikleri ve festivaller düzenledi.
       Şair; sırasıyla “Vatan Sevdası, Gönül Ateşi, Şehitten Mektup, Şiirlerle Hatay, Kızılelma, Deli Sevdası” adlı şiir kitaplarından sonra “Vuslat’a 1 Kala” Roman’ı edebiyat dünyasına kazandırmış olup, “Gönül Hıçkırıklar” adı ile ‘ 9 öykü, 9 şiirden oluşan sekizinci kitabını da okurlarıyla buluşturmanın sevincini ve heyecanını yaşamaktadır.
       Şiirlerini TÜRKERİ mahlasıyla yazmakta olan şair; 2001 yılında yayın hayatına başlattığı “Hatay’da Esinti” Kültür Edebiyat ve Şiir Dergisine şimdilik ara vermiştir.
Turizm ve Kültür Bakanlığınca “Halk Şairi” unvanı verilmiş olan şair, yeteneği ve azmiyle sınır ötesi gönüllerde taht kurmuştur. Şiirleriyle Türk Milletine ses olup kükremiş, nefes olup haykırmıştır.
2012 yılında emekliye ayrıldı. Şair; ataerkil bir aile yapısıyla yetişmiştir. Yüreği sevgiyle, sevdayla ve hoşgörüyle dolup taşan şair evli ve üç torun sahibidir. Hatay’da ikamet etmektedir.

Özkan Güli
İpekyolu Haber/ İSTANBUL

Yorumlar

Bu habere henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun.

Yorum Yaz