Küba halkının en temel ihtiyaç ürünlerine dahi ulaşmasını engelleyen ABD ablukasına karşı tüm dünyada büyüyen dayanışmayı ülkemizde ören José Martí Küba Dostluk Derneği (JMKDD), Türkiye Komünist Partisi'nin (TKP) daveti üzerine Türkiye'ye ziyarette bulunan Küba heyetinin de katılımıyla İstanbul'da "Fidel'in Mirası Devrimin Geleceği" etkinliğinde Ada'nın dostlarını bir araya getirdi.
"Fidel'le 100 Yıl" programı kapsamında Şişli Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Evi'nde düzenlenen etkinlikte JMKDD Başkanı Nahide Özkan, Küba Komünist Partisi Merkez Komite Uluslararası İlişkiler Sorumlusu Emilio Lozada García ve TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan konuşmacı olarak yer aldı.
Program Küba Devrimi'nin önderi, Küba halkının lideri Fidel Castro'nun ölümünün 9. yılında başlayan program doğumunun 100. yılında, küllerinin Santiago şehrine defnedilmesinin yıl dönümü 4 Aralık'a kadar sürecek.
Ablukanın yarattığı kayıp 2.1 trilyon dolar
İlk sözü alan Nahide Özkan, emperyalizme karşı mücadele eden Küba halkını ve dayanışma gecesinde bir araya gelerek salonu dolduran Küba dostlarını selamladı. Fidel Castro'nun Küba Devrimi'ne giden süreçte ve devrimin yaşatılmasındaki kararlılığına değinen Özkan, ablukanın Küba'nın 21 yıllık gayrisafi milli hasılası ölçeğinde bir kayıp yaratmasına karşın Küba halkının aynı kararlılıkla devrime sahip çıktığını vurguladı. Ablukanın basit bir yaptırımlar paketi değil bir savaş olduğunu vurgulayan Özkan, bu tablonun Küba dostlarına dayanışmayı büyütme sorumluluğu yüklediğini söyledi.
Buluşma sanatçı piyanist Dengin Ceyhan'ın müzik dinletisiyle devam etti. Ortak mücadeleyi güçlendirmek için düzenlenen etkinlikte ardından KKP MK Uluslararası İlişkiler Sekreteri Emilio Lozada García söz aldı.
Latin Amerika ve Karayipler hiç olmadığı kadar tehdit altında’
Konuşmasına etkinliğe davet edilmekten duyduğu onuru dile getirerek başlayan Lozada García Küba’nın bugün tarihinin en ağır ablukasıyla karşı karşıya olduğunu, bu stratejinin bir amacı olduğunu, bunun Küba’yı boğmak ve sosyal medyada yalan haberlerle Küba halkını zehirlemek olduğunu söyledi. Buna rağmen Küba halkının birlik içinde direndiğini, ürettiğini ve yaratmaya devam ettiğini vurguladı.
Fidel’in 100. doğum yılına yaklaşırken, onun Latin Amerika halkları ve tüm dünya için bir “deniz feneri” olduğu gerçeğini yeniden hatırlatan Lozada García, Karayipler'de artan emperyalist tehdide işaret etti. Venezuela’dan Küba’ya, Nikaragua’ya kadar bölge ülkelerinin hiç olmadığı kadar ABD’nin askeri saldırı tehdidi altında olduğunu söyledi.
Emilio Lozada García “Bütün bu tehditler karşısında direnç gösterebilmemizin, mücadele edebilmemizin tek yolu kendi aramızdaki birliğin sağlanması. Halkların birliği, enternasyonal birliği ve tabii ki halkların kendi içindeki birliği. Bugün karşı karşıya kaldığımız bu son derece karmaşık koşullarla baş edebilmek için dünyanın bütün komünistlerinin bir araya gelmesi gerekiyor. Türkiye Komünist Partisi'ne, José Martí Küba Dostluk Derneği’ne bu arzuladığımız birliğin inşasında oynadıkları rol için teşekkür ediyoruz. Bu dayanışma sayesinde daha iyi bir dünyanın mümkün olduğuna dair inancımızı koruyoruz. Direneceğiz ve kazanacağız” diye konuştu.
“Nâzım’ın Küba Seyahati” belgeselinden gösterilen kesitlerin ardından TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıktı.
‘Son lider Fidel’di’
Nâzım Hikmet’in “Havana Röportajı” şiirine değinerek “Küba Devrimi’ni daha iyi nasıl anlatabilirdim?” diyen Okuyan sözlerine şöyle devam etti:
“Ve sonra ölümünün ardından 9 yıl geçen, doğumunda gelecek yıl 100. yılını kutlayacağımız Fidel. Kendisine lider diyen birçok kişiyi tanıdım ya da izleme şansım oldu. Türkiye'de de var böyle. Lider kavramı çok özeldir. Dünyada bizim cenahta son lider Fidel'di. Fidel'i anlatmaya ne sözcükler yeter, ne belgeseller yeter, ne şarkılar yeter, ne şiirler yeter. Gerçekten dolu dolu yaşanmış bir 91 yıl ve yaşamaya devam ediyor Fidel. “
Okuyan, bugün dünyadaki çürümeyi gördükçe, Fidel’in neden ahlak ve moral değerlere bu kadar önem verdiğini çok daha iyi anladığını belirtti. 1980’li yıllarda BM’nin Küba’yı toplumsal düzeyde dünyanın en zengin ülkelerinin yaşam standartlarını yakalayan yoksul bir ülke olarak tanımladığını, bugünse Küba’nın eşitlik kriterlerinin tamamında dünya birincisi olduğunu ekledi.
Küba bizim davamız, biz ideallerimizle dayanışıyoruz’
Bu nedenle Küba’ya dönük saldırıların arttığını belirten Okuyan sözlerine şöyle devam etti:
“Şu anda Küba’ya karşı ilan edilen savaşın boyutları inanılmaz. Bizim görevimiz şu; bir kere Küba bizim meselemiz. Çünkü o eşitlikçi proje bizim de projemiz. O eşitlikçi proje rayından çıksın diye uğraşıyorlar. Küba'da bugün olabilecek, gerçekçi bir biçimde Küba nasıl ayakta kalabilecekse, Küba Devrimi nasıl ayakta kalabilecekse onu sağlamaya çalışıyorlar. Bu bizim de davamız, bizim de savaşımız. Biz yıllar önce şunu ilan ettik. Küba'nın kılına dokunulduğunda bütün oyunun kuralları değişir bizim için. Buradan kastettiğimiz Küba’ya dönük açık bir savaştır. Şimdi örtülü bir savaş sürüyor. Bu örtülü savaş yeterince hissedilmiyor olabilir. Ama biliyoruz ki, Türkiye'de dünyanın birçok ülkesine göre çok daha fazla insan Küba ile dayanışmayı yüreğinde hissediyor. Türkiye'de Küba düşmanlığını açıktan yapabilen kimseye rastlayamazsınız.
Küba'nın büyük bir prestiji var Türkiye'de ve hak edilmiş bir prestijdir. Ama buna rağmen, biraz daha ciddiye almamız gerekir. Küba ile dayanışmayı yükseltmemiz gerekir her açıdan. Bu, Küba'da yokluğu çekilen abluka yüzünden bir maddenin temininde bir dayanışma olabilir. Amerika Birleşik Devletleri saldırganlığına karşı politik bir karşı koyuş olabilir. Hiç fark etmez. Bunun hepsi dayanışmadır. Binlerce kilometre ötede küçük bir adayla dayanışmıyoruz. Biz ideallerimizle dayanışıyoruz. Bunu bilerek hareket etmemiz gerekiyor. Bize de ait çünkü Küba. Önce Kübalıların, evet ama bizim de ideallerimiz orada yatıyor ve Kübalılar o bayrağı hiç düşürmediler. Dolayısıyla daha fazla dayanışmayı hak ediyorlar ve buna ihtiyaçları var.”
düşen emperyalist barbarlığa dünyayı dar etmektir’
Okuyan, ABD’nin yayınladığı ulusal güvenlik stratejisi belgesinde emperyalist saldırganlığın geriye çekileceği yönündeki maddelerin bir yalandan ibaret olduğunu ifade etti:
“Karşımızda o kadar alçak bir sistem var ki. Kasım ayında Amerika Birleşik Devletleri, Trump yönetimi ulusal güvenlik stratejisi diye bir belge yayınladı. O belgede ne diyorlar biliyor musunuz? ‘Amerika Birleşik Devletleri artık ülkelerin iç işlerine karışmayacak. Bu bizim temel prensibimizdir.’
Nasıl bir alçaktır bu adam? Trump'ın imzası var çünkü. Böyle bir yalancı dünyaya gelmiş midir? Ülkelerin iç işlerine karışmayacakmış. Peki niye Venezuela'nın iç işlerine karışıyor? Niye Küba'da sistemi değiştirmek için toplumsal sistemi değiştirmek için hâlâ ablukaya devam ediyorlar hatta ablukayı artırıyorlar? Çünkü Amerika Birleşik Devletleri’nin emperyalist karakteri hiçbir zaman değişmedi. Biden döneminde de böyleydi. Trump döneminde de; yoğurt yiyişleri farklı.
Biz komünistlere, devrimcilere düşen, bu ülkenin yurtseverlerine düşen bu emperyalist barbarlığa dünyayı dar etmektir. Başka çaremiz yok. O emperyalist barbarlığın gücünü çok uluslu tekellerden aldığını, kapitalist sömürü ilişkilerinden aldığını pekala biliyoruz. Dolayısıyla elbette bizim Küba Devrimi’ne en büyük katkımız kendi ülkemizde toplumsal sistemi değiştirmektir.”
TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, bugün Küba’nın akılla, kararlılıkla ve yaratıcılıkla sürdürdüğü mücadelenin yalnız bırakılmaması gerektiğini vurguladı.
Etkinlik, sanatçı Gülcan Altan ve orkestrasının coşkuyla eşlik edilen şarkılarıyla sona erdi.
Son Köşe Yazıları
Yetmişe merdiven dayamış bir gazeteci olarak bu ülkenin geçirdiği dönüşümleri, inişlerini çıkışlarını, büyük umutlarını ...
-(2025-12-07 13:07:53)
Bilmediğim diyarlarda sürgün bu gönülAhuzarda kalmış cümlelerleYarınlarda kalmış dünlerBir dem yandıkça yanar Karanlığın...
-(2025-12-05 13:44:50)
Günümüz dünyasında gençlik, hem büyük fırsatların hem de önemli sorunların kesişim noktasında yer almaktadır. Teknolojik...
-(2025-12-04 11:36:09)
Engel ne demektir? Ne için engel, kime ve neye engel? Engelliler günü ya da haftasının amacı ne? Engelli vatan...
-(2025-12-04 09:49:13)
Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri, görev dağılımında hâlâ temel bir soruyu sormamamız:“Bu işi yapacak kişi gerçekt...
-(2025-12-04 00:00:25)