İpekyolu Gazetesi

Hani Anadoluda bir söz vardır

’’kendi gözünün önündeki merteği görmeyen benim gözümdeki samanı mertek sanır’’

kendi evinin önünü temizlemeyen başkalarının mahallesiyle uğraşır!

evet kıymetli okurlarım bu yazımda kendi günhlarını görmeyen ve başkalarının mekruhlarıyla uğraşan,

kendi ayıbını görmeyen ve başkalarının ayıplarıyla uğraşan elalem çetelerinden bahsetmek istiyorum1

öncelikle yol işaretimiz olan ayetimizi sizlerle paylaşalım

Varlığın sahibi Yüce YARATICI buyuruyorki

”Kötü sözlerin iman edenlerin içinde yayılıp duyulmasını arzu edenler.

yok mu? Dünyada da Ahirette de onlar için pek acıklı bir azap vardır.

”(Nur surasi ayet 19)

vay halimize!

Bayılıyoruz değilmi birilerinin ayıplarıyla uğraşmaya!

Kendi kusur ve ayıplarımızı görmeden

Başkalarının ayıplarıyla uğraşan bir toplum haline hangi ara geldik biz?

Oysa bizim dinimiz bir kişinin ayıbını gördüysen bile örtmeyi emreder.

Dinimiz, insanların ayıplarını araştırmayı ve kişilerin gizli hallerini ortaya çıkarmak için gayret etmeyi yasaklamıştır. Buna karşılık, bir kimsenin ayıplarını, kusurlarını örtmek ahlâkî bir fazîlet, üstün bir insânî meziyet kabul edilmiştir.

insanın ayıplarını görüpte örten kişinin ahiret günüde ben ayıplarını örterim buyurur RABBİMİZ bir hadisi kutside.

Zina yapan bir kadının bile hatasını yüzüne vurmayan bir PEYGAMBERİN ümmetiyiz biz.

Ne oluyorki bize?karşılığında çok büyük mükafatlar varmış gibi bir insanın ayıbını yaymaya çalışıyoruz!

Velevki tüm toplum o insanı dışladı herkes ayıbını öğrendi

Kimse yüzüne bakmıyor,ne geçecek elimize?

Burada bizim mükafatımız ne olacak?

Belki kendi iç dünyamızda egolarımızı tatmin ederek mutlu olacağız

ALLAH bize cennetinimi verecek bu yaptığımız edepsizliğin karşısında?

Aksine bu ALLAHU TAALALANIN hiç hoşlanmadığı bir davranıştır.

Ne buyuruyordu kaniatın EFENDİS.s.a.v.

(Kim bir ayıp örterse, diri diri kuma gömülen suçsuz kız çocuğunu kurtarmış gibi sevap olur.)

Sevgili okuyucularım.

Güzel Bir kıssayıda sizlerle paylaşmak istiyorum.

Hazret-i Ömer’in Şam’da bir arkadaşı vardı.

Gelenlerden onu sordu. (Şeytana arkadaş oldu. Günah işliyor) dediler. Bunun üzerine Hazret-i Ömer öyle diyen kimseyi susturup (Giderken bana uğra!) dedi.

Dönüşte o kimseye bir mektup verdi.

Mektubunda Mümin suresinin ilk üç âyet-i kerimesini yazıp, lüzumlu nasihatlerde bulundu. 3. âyet-i kerimede, Allahü teâlânın her şeyi bildiği, günah işleyenlerin tevbesini kabul edeceği ve azabının şiddetli olduğu bildiriliyordu.

Şam’daki arkadaşı mektubu okuyunca ağladı.

(Elbette Allahü teâlânın söylediği doğrudur.

Ömer de bana nasihat etti) diyerek tevbe edip günahlarından vazgeçti.

Ve yine Salih bir kimsenin arkadaşı günahlara dalmıştı.

(Artık onunla arkadaşlığı bırak! Çünkü o sapıttı) dediler.

O ise (Arkadaşım asıl şimdi bana muhtaçtır.

Böyle bir anda onu bırakmak arkadaşlığa yakışmaz.

Arkadaşımın düzelmesi için çalışacağım ve ıslahı için dua edeceğim) dedi.

Yani bir insan günah işleyebilir

hata yapabilir,ancak halis bir tevbeyle o günahı hiç işlememiş gibi olur.

Peki ya bizim halimiz nice olur?

Günahını,ayıbını bildiğimiz kulun ayıplarını aleme yaymakla işlediğimiz günahı nasıl afettirebiliriz?

ALLAH bile YA SEDDAR ismi şerifiyle kullarını ayıplarını günahlarını örtüyorsa size ne oluyorda kendi sonunuzu kendi ellerinizde hazırlıyorsunuz!

insan günah işlemeseydi

ALLAH’ın Esmasında günahları örten anlamında YA SETTAR.

tevbeleri kabul eden. YA TEVVAB.

affeden.YA AFÜV. ismi şerifleriinin anlamı kalmazdı.

Velhasılı.

kimseyi günahlarından dolayı cehenneme atamayız buna yetkisi olan biz acizler değiliz!her insan hata yapar günah işler,PEYGAMBERLER bile hatanın eşiğinden ayet gönderilerek DÖNDÜRÜLÜP UYARILIRKEN,evliyalar bile hatalar yaparken yanlış yapan bir insanı dışlayıp,uzaklaşıp,hor göremeyiz!

çünkü bir insanın günahlarından haberimiz olurda tevbesinden haberimiz olmaz ya ALLAH onu af ederde bizleri etmezse ne olur halimiz?

hayasızlığın toplumda yayılmasını isteyenler, o topluma karşı en büyük saygısızlığı işlemiş olurlar.

“Bir kul, bu dünyada başka bir kulun ayıbını örterse, kıyamet gününde Allah da onun ayıbını örter.” Hadisi şerif…

Ayıpları örtmeniz temennisiyle Dua ile kalınız….

YOLCULUĞUMUZ GÖNÜLLEREDİR.

Zeynep Demir.

Kahramanmaraştan yazıyor.

DİL YARASI

26.03.2021

Ey yolcu!Bir giden zamanıBirde ağızdan çıkan sözü geri getiremezsinizbu yüzden diliniz bıçak olmasın be yolcu....

Devamını Gör

Allahın adaleti

26.02.2021

’’ALLAH yarattığı hiç bir kulunu yakmaz’’mantığı kadar saçma ve anlamsız bir mantık yoktur!...

Devamını Gör

BİR YOL HİKAYESİ

20.01.2021

Yolumuz HAK/KA yolculuğumuz gönülleredir. Dünya bir yo...

Devamını Gör

Yılbaşı menüsü

28.12.2020

Yolumuz HAK/KA yolculuğumuz Gönülleredir. kıymetli okurlarım! ...

Devamını Gör

Akustikhane bir hayat

28.11.2020

Gönlümün derin ve ıssız vadilerinden yükselen sessizliğin NEVASIDR şiirlerim ve yazılarım.Kimine göre AŞK,kimine göre BOŞ,olsada sözlerim.yüreğimden yükselen NEVADA gizlidir ...

Devamını Gör

hiç kimseyi gözünüzde fazla büyütmeyin

28.10.2020

sevgili ipekyolu okurları! uzun bir aradan sonra yeniden sizlerle buluşturan RABBİME hamdolsun.yolumuz Hak/kayolculuğumuz gönülleredir....

Devamını Gör

Efendimizin tebliğ metodu

26.09.2020

insan kazanmak marifettir gözüm.oda herkeste bulunmaz....

Devamını Gör

Her insan bir kitaptır

15.08.2020

’’Her insan okunmayı bekleyen bir kitap gibidir’’ ...

Devamını Gör

Güzel söz

02.07.2020

Yolumuz HAK-KA Yolculuğumuz gönülleredir. ...

Devamını Gör

Allah bizi seviyor

14.06.2020

Hani Zaman,zaman bazı sorular alıyoruz Farklı kesimlerden Farklı insanlardan ancak ...

Devamını Gör

insan kendisini en iyi kendisi bilir değilmi?

09.05.2020

Acaba kendimizi ne kadar biliyoruz?insan bazen öyle dolarki kalem ve kağıt olur en iyi dert ortağı. Bu yazımda dolup taşan yüreğimi kısmen sizlerle paylaşmak istedim, ...

Devamını Gör

SEVGİLİ DÜNYA! "ALLAH BU KADARINA SABREDER Mİ SANDIN"

05.04.2020

Amacımız kimseyi kırmak incitmek değildir. Yolumuz "HAK"ka yolculuğumuz gönülleredir. Bu Yazıma bir hadisi şerifle başlamak istiyorum. ...

Devamını Gör