İpekyolu Gazetesi

insanlığın en büyük etki kaynağı olan, hayatın birleştirici ve yıkıcı etkilerinden olan bu duygular insanlığın ilk yaradılış gününden bugüne her zaman beden denilen fiziki şartlar içerisinde yer alıyordu. Kısmen hayatımızı işkenceye çevirseler de aslında yaşamın en büyük rol oynayıcılarındandılar. Nasıl ki duygularından yoksun bırakılmış bir birey empati, merhamet vb kaynak duygularını olağanın içersinde yani pozitif yönde yönetip, kullanamıyorsa duygu yoksunluğu da insanı olağanın dışına atarak, hayatını negatife bir şekilde sürdürmek zorunda bırakır. Bu nedenle de ötekileştirilmiş bir hayat yaşayarak iyice kabuk denilen karanlık delhize çekilip, duygudan ve insanlıktan yoksun bir şekilde yaşam sürmek ZORUNDA kalacaktır. Kısaca duygular bizleri toplum ile bir bağ içerisinde yaşatarak kaynaştırma rolü görmektedir. Aslında duygusal olarak yoğun bir yaşam süren insanlara baktığımızda bunun kanıtını görmüş olacağız. Hadi iki insan türünü de ele alarak yazımıza küçük de olsa kanıt getirmiş olalım;

İlk olarak duygusal denilen insanların hayatlarının bir penceresini açtığımızda sosyo- kültürel çevreleri çok geniş, sıcak kanlıkları ile diğer insanları kendilerine çok çabuk çekmektedirler. Bu da gösterir ki duygusal insanlar sanılanın aksine toplumdan uzaklaşmaz, aksine toplumda kaynak rolünü iyice pekiştirmiş olur ve diğer bireyleri de pozitif yönde etkileyip, hayat denilen halkanın içerisine çekerler. Bu sayede toplum daha yaşanılabilir bir hal alır. Yıkımlar yerini yeniden imara bırakır.

Bir de duygusallıktan uzak, duygu denilen kavramlara nefret ile bakıp, hayatlarını soyutlanmış bir şekilde yaşayan duygudan yoksun hayatlara bakalım. Öncelikle bu tür insanların toplumda kaynak rolü görmeleri bir yana aksine topluma kapılarını kapatıp, etraflarına dikenli teller ile örülü bir sığınak inşa ettiklerini görmüş olacağız. Sosyal ve kültürel aktivitelere katılımdan uzak, toplum ile kaynaşmak istemeyen bir yapı güttüklerini görebiliriz. Kısaca ötekileştirme kavramını sonuna kadar yaşamak zorunda kalmış ve ötekileştirmiş yapıda olduklarını görmekteyiz.

Peki bu iki tür arasındaki kıyaslama ve farkları gördüğümüze göre nasıl bir ilerleyiş ile bu iki tür insanı topluma daha çok kaynaştırabiliriz? Hadi bir de buna bakalım.

İlk insan türümüzü kullanarak toplumdan uzaklaşmış olan ruhların daha çok topluma ve sosyo-kültürel faaliyetler içerisine çekerek hayatlarını karanlık delhiz diye tabir edilen örülmüş keksin çitler içerisinden çıkarabiliriz. Ama nasıl? Öncelikle kendilerine pozitif bir şekilde yaklaşarak hayatlarını bir nebze olsun farklı bir pencereden izlemelerini sağlayabiliriz. Elbette ki bunu yaparken olumsuz durumlar ile karşılaşacak olduğumuzda aynı dozajda tepki vermek yerine aksine pozitif dozajı artırarak cevap vermemiz onların ruhlarındaki ötekileştirilmiş tarafı örtüp, bir nebze olsun ısınmasını sağlayacaktır. Unutulmamalıdır ki bizlerin içerisinde bulunan küçük, masum ve savunmasız çocuklar da mevcut. Bizler belki onları istedikleri hayatlar ile kavuşturmuş belkide duygularını yitirmelerini sağlayıp, ötekileştirilmiş Ruhlara çevirmiş olabiliriz. Ama kısaca empati yaparak ortak dengeyi sağlayabilir ve onları topluma kazandırabiliriz.

Abdullah Memiş

Eğitimci/Yazar

ABDULLAH MEMİŞ

TOHUMDAKİ İNSAN

26.05.2023

TOHUMDAKİ İNSAN KİMDİR?...

Devamını Gör

ABDULLAH MEMİŞ

ÇOCUK GELİNLER

28.04.2023

...

Devamını Gör

ABDULLAH MEMİŞ

YENİ BİR YAŞAM

28.04.2023

"Bak tam bitti derken yeşeren hayatlar var!"...

Devamını Gör

ABDULLAH MEMİŞ

YARADILIŞ VE TOPLUM

28.04.2023

Sevgili okuyucularım, ...

Devamını Gör

ABDULLAH MEMİŞ

BAŞARISIZ TOPLUM NASIL OLUŞUR?

31.03.2023

Öncelikle başarısız toplum ya da toplumlar yoktur! Başarıdan yoksun bırakılmış toplumlar vardır. Peki nasıl mı başarısızlaştırılır? Hadi gelin hep birlikte öğrenelim. ...

Devamını Gör

ABDULLAH MEMİŞ

YAŞAMAK ÜZERİNE SPEKTRUM

27.03.2023

...

Devamını Gör

ABDULLAH MEMİŞ

NEFRETİMİZ NEDEN?

27.03.2023

...

Devamını Gör

ABDULLAH MEMİŞ

SİYASAL TOPLUM

28.02.2023

...

Devamını Gör

ABDULLAH MEMİŞ

(ARAŞTIRMA YAZISI) KİDS BRIDES

26.02.2023

...

Devamını Gör

ABDULLAH MEMİŞ

TEK YÜREK OLARAK SEVELİM

26.02.2023

...

Devamını Gör

ABDULLAH MEMİŞ

YALNIZ İNSANLAR

20.02.2023

...

Devamını Gör

ABDULLAH MEMİŞ

KEŞKELERDE KAYIPLAR

29.01.2023

...

Devamını Gör

ABDULLAH MEMİŞ

İNSAN DERKEN?

26.01.2023

İnsan,terim anlamıyla; Toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlıHuy ve a...

Devamını Gör

ABDULLAH MEMİŞ

AYNADAKİ KATİLİM

20.01.2023

Bugün geçen bir haftanın son saatlerinin yorgun bir günü.Hafta boyunca sayısız ölüm, sayısız kadın,çocuk,hayvan cinayetine şahit olup suskunluğumuza gömüldük. Sanki yapacak hiçbir şeyimiz yok...

Devamını Gör

ABDULLAH MEMİŞ

Kalabalıktan Yalnızlığa

20.01.2023

...

Devamını Gör

ABDULLAH MEMİŞ

TOPLUM VE İNSAN

27.12.2022

...

Devamını Gör

ABDULLAH MEMİŞ

SEVGİSİZLİK DERKEN NEYİ KAST EDİYORUZ

27.12.2022

...

Devamını Gör

ABDULLAH MEMİŞ

KARA KUTUMUZDA SAKLI KALMIŞLAR

26.12.2022

...

Devamını Gör

ABDULLAH MEMİŞ

NEFRET ÜZERİNE

19.12.2022

NEFRET! ...

Devamını Gör

ABDULLAH MEMİŞ

TOPLUM NE DEĞİLDİR?

29.11.2022

...

Devamını Gör

ABDULLAH MEMİŞ

ERKEK OLMAK

24.11.2022

...

Devamını Gör

ABDULLAH MEMİŞ

HAYATLARIMIZDAKİ ELALEMLER

23.11.2022

...

Devamını Gör

ABDULLAH MEMİŞ

LOOKING FOR HAPPINESS?

20.11.2022

Let’s talk about happiness today......

Devamını Gör

ABDULLAH MEMİŞ

BEYAZIN KABUSUM OLACAĞINI DÜŞÜNEMEZDİM! (ÇOCUK KADINLARA...)

31.10.2022

Nasıl ve nereden başlasam bilemiyorum... O kadar doluyum ki anlatamam gözyaşlarım , öfkem k...

Devamını Gör