İpek Yolu Haber Ajansı

KESER'DEN SERT AÇIKLAMA

Sevgili Müzik Dostları;

Sevgili Sîna Koloğlu Bey kardeşim sağolsun köşe yazısında benimle ilgili güzel şeyler yazmış, kendisine hasseten teşekkür ediyorum. Bir müzik adamının yazması gereken neyse onu yazmış. Diğer taraftan Sayın Sîna Koloğlu' nun yazısına cevaben Sayın (Sayın kelimesini, nezâketen kullanıyorum hak ettiğinden değil) Hıncal Uluç'da benimle ilgili hiç de hoş olmayan bir yazı yazmış. Sayın Koloğlu'na verdiği cevapta zâten tutarsızlık var. Koloğlu'nun müziği iyi bildiğini yazmış. Doğrudur. O zaman yapması gereken, kendisinin müzikle ilgili hiç bilgisi olmadığı için bir bilenin sözüne itibar etmesidir. Hayır, ULUÇ öyle yapmıyor Sayın Koloğlu' nun benimle ilgili yazdığı övgüleri hatıra binâen yazmıştır diyerek bir de saygısızlık yapıyor Koloğlu'na. Kaldı ki Sayın Koloğlu kardeşimi yakınen tanımam, Sayın ULUÇ senelerdir gittiği gazinolardaki sanatçılarla ilgili (Ki bunlar bir kaç kişiyi geçmez, delinin şeyine taktığı gibi hep onların arkasındadır. Benimle ilgili ilk defa yazıyor, tuhaf...) methiyeler yazar. Bunları hatır için mi yazdı acaba? Bunu o arkadaşlarımın hak etmedikleri anlamında söylemiyorum. Sayın ULUÇ çok şarkı bildiğini müzikten de anladığını yazmış. Halbuki müzikle ilgili hiç bir şey bilmez. Biliyorum diyorsa karşıma çıkar ve boyunun ölçüsünü alır. Çok şarkı bilmek müzikten anlıyor anlamına gelmez. Benim TRT MÜZİK kanalında torpille program yaptığımı söyleyecek kadar da küçülmüştür. Şimdi Sayın ULUÇ 'a soruyorum, Ben 50 yıllık müzik hayatımda uzun süre İzmir Radyosunda ses sanatçısı olarak görev yaptım. Bu torpille mi oldu? Zeki Müren, Müzeyyen Senar, Sâbite Tur Gülerman, Nesrin Sipâhi ( daha onlarca büyük sanatçı ) gibi büyük sanatçıların arkasında müzisyen olarak yıllarca eşlik ettim. Hatta Münir Nurettin Selçuk Üstâd'a dahi tanburumla eşlik ettim. Bunlar hep torpille mi oldu? TRT MÜZİK kanalındaki programımı, 20 yıl içerisinde çeşitli tv kanallarında da yaptım. Bunlar torpille mi oldu? Sizce sanatı 50 yıl üst düzeyde icra etmiş birinin oralarda torpille kalması mümkün mü? Gelmiş geçmiş en büyük üstatların başında gelen Sevgili ALÂEDDİN YAVAŞÇA hocam TRT deki programıma bağlanıp "Sen bu ülkede janrının en büyük sanatçısısın diyerek beni onurlandırıyor. Şimdi herkese soruyorum; Bir tarafta müziği iyi bilen Bir Sîna Koloğlu' nun yazdıkları ve ismini zikrettiğim büyük Üstatlar, Diğer tarafta Musıkîyle ilgili hiçbir halt bilmeyen Sayın ULUÇ. Takdiri sizlere bırakıyorum. Kendisi ancak bedava ağırlandığı gazinolara gider ve oradaki sanatçılarla ilgili de doğal olarak güzel şeyler yazar. Bir de Sayın ULUÇ' a şunu soruyorum; Yıllar önce Harbiye Açık Hava Tiyotrosu'nda Sevgili arkadaşım Muazzez Abacı’ nın konserinde nerdeyse yan yana oturuyorduk. Bir ara Sevgili Abacı beni sahneye dâvet etti. Okuduğum klasik şarkılardaki beğeninizi de vücut dili olarak saklayamamıştınız. Hatta yerime gelip oturduğumda ayağa kalkıp beni alkışlamış ve "Ağzına sağlık üstat, harikaydı" demiştiniz. Bunu beni beğenmediğiniz için mi yapmıştınız yoksa sahtekâr bir davranış mı sergilemiştiniz? Eğer doğru söylemiş iseniz bu yazınız ne? Eğer sahtekârca davrandıysanız bu insanlar size ve yazılarınıza nasıl inanacaklar?

Not: Sayın Sîna Koloğlu'na "Mustafa Keser'i sahnede hiç seyrettin mi? diye soran Sayın Uluç beni sahnede hiç izlememiştir.

Yorumlar

Bu habere henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun.

Yorum Yaz