Şiir ve denemelerinden sonra romanla bizlere merhaba diyen Murat Bozkurt, Yaşar Kemal’in Çukurova sıcaklığıyla Söke’den Cizre’ye uzanan bu yolda Leyl’a diye diye yollara düşüyor.

Leyl’a; başlangıcın son, sonun başlangıç olduğu varlığın sonsuz penceresinden bizlere göz kırpıyor. Umberto Eco’nun: Bir romana girmek, dağlara tırmanmak gibidir: Solunum ritimlerini öğrenmek zorundasınız, hızı elde edin. Aksi takdirde hemen durursunuz. Sözlerinden de yola çıkarak Leyl’a romanında soluğunuzun kesileceği, yüreğinizin dehlizlerinde yapacağınız bir yolculuk sizi bekliyor. Bozkurt’un; romana özgün yaklaşımıyla tanışmış, zaman, mekanın bir aldanıştan ibaret olduğunu göreceksiniz. Bir romana sığamayacak düşlerin sözcükleri çatırdatışına şahit olacaksınız. Roman içerik olarak klasikleşmiş aşk romanlarının aksine akışıyla duygu ve düşüncelerinizi ters yüz edecek. Hayata bir yerden başlamak gerekiyorsa ve bu yerde elinizdeki kitap Leyl’a olmalı! Yeni bir güne, yeni sesinle hoşgeldin Leyl’a!

Nevroz Serhat Odabaşı / Şair,

HABER:ATİYE DANIŞ