İpek Yolu Haber Ajansı

Mesafeler






               Mesafe nedir, mesafeler olmasaydı bütün her şey nasıl görünecekti, bilinen en uzun ve en kısa mesafe hangileridir, bunların arasındaki oransal ortalama ne kadardır? Bu mesafeleri aşabilir miyiz ? Bir zamanlar -bütün her şey olarak- aramızdaki mesafeler ne kadardı? Mesafeli ve mesafesiz yaşamak bizi nasıl şekillendiriyor?

                İçinde hiçbir mesafenin bulunmadığı bir evreni hayal edin ve böyle bir evrende dünyamızın, eşyanın ve bizlerin nasıl görüneceğini düşünün. Eğer evrende mesafe olmasaydı evrenimizin tamamı ilk başlangıçtaki gibi tek bir noktadan, hatta bir elektrondan daha küçük, daha doğrusu sıfır hacme sahip bir yapıda olurdu. Bütün galaksiler, güneş sistemleri, dünyamız, eşyalarımız ve tabii ki bizler hep iç içe kaynaşmış, iç yapısı olmayan tek bir enerji parçacığı olurduk. Dünyanın bir ucundaki ile diğer ucundaki iki insan birbirine yapışık tek bir şey olurdu. Dahası binlerce yıl önce yaşamış bir insanla binlerce yıl sonra doğacak bir insan da aynı noktada yapışık ve bir arada olurdu.(Bir zamanlar öyleydik, yani evrenin yaratıldığı 13,8 milyar yıl önceki ilk saniyenin birkaç katrilyonda biri kadarlık ilk sürede hepimiz ve her şey sıfır hacimli bir noktanın içinde hep bir aradaydık. Biz o dönemde yaşamıyor olsak da vücudumuzu oluşturan kozmik ışınlar, enerji, sicim, elektron ve atom çekirdeklerimizin içindeki kuarklar yine vardı. Yani bizler, bizden öncekiler ve bizden sonra doğacak olanların hepsi yaşıtız ve hepimiz 13,8 milyar yaşındayız. Ayrıca hepimizin şimdikinden çok daha yakın olduğu, temas halinde olduğu anlarımız olmuştu. O zamanlar hepimiz ve her şey, hep bir arada, küçük, çok küçük bir evde, öyle ki neredeyse hiç olmayacak kadar küçük bir noktacığın içinde hep bir aradaydık. Ancak bu mutlu beraberliğimiz çok uzun sürmedi ve sadece bir saniyenin milyarlarca kesrinden daha az bir süre beraber kalabildik)Yani eğer mesafeler olmasaydı hepimiz ve her şey birbirine yapışık tek bir şey olurduk. Bunun küçük bir örneği şöyle olabilirdi; Bir kadını, bir erkeği, bir ağacı, bir hayvanı, bir domatesi, bir el çantasını, bir taşı, bir litre suyu ve etrafınızda bulabildiğiniz ne varsa hepsini, her tarafı kapalı olan büyükçe bir kabın içinde bir araya getirip kabı sıkıştırdığınızı, sonra daha çok sıkıştırdığınızı ve gittikçe daha devasa bir basınçla sıkıştırdığınızı düşünün. Bu sıkışmanın sonucunda kap ve içindekiler gittikçe küçülecek, küçüldükçe aralarındaki mesafeler kısalacak ve nihâyet bir portakal kadar, daha sonra bir ceviz kadar, bir mercimek tanesi kadar, bir toplu iğnenin ucu kadar küçülecektir. Ancak yakınlaşma bununla son bulmayacaktır. Eğer yeteri kadar sıkıştırabilirsek; atom çekirdeği ile bu çekirdeğin elektronları arasındaki görece devasa mesafeyi de ortadan kaldırabiliriz. Hatta daha da sıkıştırmaya devam edebiliriz, (Tabii ki teorik olarak) eğer daha çok sıkıştıracak olursak bu defa atom çekirdeğinin içinde bulunan kuarkların  (atom altı parçacıklar) arasındaki mesafeleri de ortadan kaldırmış oluruz. Böylece kap ve içindekiler hep bir arada iç içe geçip küçüldükçe küçülecek ve en sonunda sıfır hacimli bir noktada hepsi tek bir şeye, yani tek bir parçacığa dönüşecektir. Böylece herhangi bir iç yapısı olmayan tek bir parçacığa dönüşümün gerçekleştiği yerde de her türlü mesafe ortadan kalkacak ve bir tek planck uzunluğu kalacaktır.  İşte ilk başlangıçta bizler, evrenimiz ve içindeki bütün her şeyle birlikte böylesi sonsuz bir sıkışmanın içinde ve tek bir noktacığın içinde hep birlikte tek bir şeydik. Bazen sevdiklerimizle aramızdaki mesafelerden şikâyet etsek de gerçekte mesafeler olmasaydı hiçbir şey olmazdı. Evren yaratılmazdan önce mesafe gibi (üç uzamsal boyut) varlığımızın zeminini oluşturan böyle bir tasarımı hayal etmek olanaksızdı. Bu öyle harika bir tasarımdır ki; iki kaşımızın arasındaki simetriden, güzel gözlerimize kadar, yüzümüzün güzelliğinden, bedenimizdeki fizîki ahenk, uyum, denge ve güzelliğe kadar, papatya yapraklarının simetrisinden, suyun, dağların, tepelerin, ovaların, güneşin, galaksilerin, gökyüzünün ve aklınıza gelebilecek bütün her şeyin estetiğini ve kullanışlılığını bu mesafelere borçluyuz. Eğer sevdiğinizin yüzüne ve endamına âşık olduysanız bu aşk, kesinlikle mesafelerin sayesinde gerçekleşmiştir. Eğer bu mesafelerden olmasaydı sevdiğinizin hiçbir tarafı size güzel ve cazip görünmeyecekti. Mesafeler olmasaydı, ses, konuşma ve iletişim de olmayacaktı. Tabii ki koku alamayacaktık, hiçbir şey duyamayacaktık ve tadamayacaktık. Ne bir şeyi görebilir ne de algılayabilirdik. Kuşkusuz mesafesiz ortamda herhangi bir hareketten de söz etmek mümkün olmayacaktı. Kısacası kör, sağır, dilsiz, kulaksız, hareketsiz ve görüntüsüz varlıklar olacaktık. Elbette böyle bir durumda akıl diye bir nitelikle hiçbir şekilde tanışamazdık ve bir görüntümüz bile olamayacaktı. Mesafelerin olmadığı yerde hiçbir sayısal veri olamayacağı için kuşkusuz matematik diye bir şey de olmayacaktı. Bir’den sonsuza kadar olan bütün negatif, pozitif ve her türlü kesirli sayılar sıfır sayılacaktı, yani hiç var olmayacaktı. Tabii ki diğer bilimler de öyle. Mesafeler olmasaydı aşağı, yukarı, sağ, sol, kenar, yan, ön, arka, kalın, ince gibi yön ve yapı belirleyiciler de olmayacaktı. Özetle mesafeler olmasaydı, madde, enerji, bilgi ve dolayısıyla zaman da olmayacaktı veya hepsi bir arada, iç içe ve sıfır bir hacmin içinde tek bir şey olacaktı.

                Peki mesafe nedir? En kısa tanımıyla mesafe iki nokta arasındaki uzay miktarıdır. Mesafeler en, boy ve yükseklik olmak üzere bir, iki veya üç boyutta olabilirler. Her bir boyutun iki noktası arasındaki uzay miktarı bir mesafeyi vermektedir. Sicimler; (Bildiğimiz anlamdaki yorgan ipliği ile karıştırılmamalıdır, sicim; madde ve enerjinin temeli olarak düşünülen ve evrenin en küçük bölünmez parçacığı olarak tahmin edilen, madde ve enerji arası, ama tam olarak ne madde ne de enerji olan parçacıklardır.) tek boyutlu, gölgeler, bir zemine yansıyan ışık, hayali çizimler, simit, küre veya silindir şeklindeki cisimler iki boyutlu, diğer her türlü şekilli veya şekilsiz maddeler üç boyutludur.

              Madde ve cisimler gelişmiş bu üç uzamsal boyut (En, boy, yükseklik) ve biri de zaman boyutu olmak üzere toplam bu dört boyut üzerinden yayılım göstermiştir. Ancak bazı bilim insanlarına göre evrenimizde bu dört boyutun dışında henüz ne olduğunu ve neye benzediğini bilmediğimiz 7 boyut daha bulunmaktadır. Ancak bu boyutlar çok küçük ve üstüne kıvrılmış olduklarından, onları doğrudan veya dolaylı olarak gözlemleyemiyoruz. Bu boyutların maddeyi nasıl etkilediği tam olarak bilinmese bile maddenin kütle kazanmasının nedeninin bu yedi boyuttan biri olduğu ve bu boyutla girdiği etkileşim sonucunda kütle kazandığı düşünülmektedir. Bir cisme kuvvet uygulandığında o cismin; uzayın üç boyutuyla yeniden bir ilişki kurmaya mecbur edildiği ve bu ilişki nedeniyle de söz konusu cismin en, boy ve yüksekliğinde uzama veya kısalmalar meydana geldiği gibi, bir parçacık da; en, boy, yükseklik ve zamanın dışındaki diğer bir boyutla girdiği etkileşim nedeniyle kütle kazanabilmektedir. Yani bir maddenin kütlesi; o maddenin eni, boyu, yüksekliği ve yaşı gibi boyutsal niteliklerinden biridir. On uzamsal ve biri de zaman olmak üzere evrenimizde toplam 11 boyut olduğu üzerinden çalışmalar sürerken bazı bilim insanları uzamsal boyutlar gibi zamanın da birçok ek boyut içerdiğini ileri sürmüştür. Mesafelerdeki boyutların zaman boyutuna göre daha toleranslı bir özelliği vardır;  Uzaydaki en, boy veya yükseklik üzerinde yapacağınız yolculukta bir memnuniyetsizlikle karşı karşıya gelmeniz halinde başladığınız ilk yere geri dönebilirsiniz. Ancak zamanda yapacağınız yolculukta, geri dönme şansınız kesinlikle mümkün değildir. Bu, zamanın akış yönü ile ilgili bir niteliktir. Uzayın üç boyut dışındaki başka bir yönü yoktur, ancak zamanın bu üç boyutun dışında bir de bütün boyutlarla birlikte toplam olarak akıp gittiği genel ve evrensel olan makro bir yönü daha vardır. İşte bu yön geri döndürülemez. Bu yüzden zamanda yaptığımız yolculuk içinde bir daha asla geçmiş bir noktaya dönme şansımız bulunmamaktadır. Zamanın içinde mecbur olduğumuz tek yönlü ilerleyişimizi sürdürürken bu ileri yürüyüş ile birlikte ve aynı zamanda uzayın içindeki yürüyüşümüzden geri dönüşler yapabilmemizde hiçbir sakınca bulunmuyor.

              Mesafeler ile ilgili merak edeceğimiz bir diğer konu da mesafelerin büyüklük ve küçüklüğüne ilişkindir. Evrendeki en büyük veya en küçük mesafe ne kadardır ve en büyük mesafe ile en küçük mesafenin oransal ortası ne kadardır? Kuşkusuz anlam ifade edebilen en küçük mesafe bir sicimin boyudur. Bir sicimin boyu bir milimetrenin 10−35 ‘ te biri kadardır. Başka bir ifade ile bir milimetrenin trilyon kere trilyon kere yüz milyarda biri kadardır. Bu uzunluğa aynı zamanda planck uzunluğu da denir. Bunun nasıl bir küçüklük olduğunu daha iyi anlamak için şöyle bir gösterimde bulunabiliriz; Sicimi görünür duruma getirebilmek için bir atomu (Bir cm’nin yüz milyarda birini) koca bir dağ kadar büyütüyoruz ama sicim görünememektedir, dünya kadar büyütüyoruz sicim hâlâ görünmemektedir, dünyadan bir milyon kat daha büyük olan güneş kadar büyütüyoruz sicim hâlâ görünürde yok, içinde yaklaşık olarak 200-300 milyar güneş sistemini barındıran Samanyolu Galaksisi kadar büyütüyoruz sicim hâlâ görünebilmiş değildir, nihayet içinde 200 milyardan daha fazla galaksi barındıran ve her bir galaksinin bir diğerinden binlerce ışık yılı uzaklıklarda bulunduğu bütün bir evren kadar büyütüyoruz, işte ancak o zaman aradığımız sicim gözle görülebilir duruma kavuşuyor. Bir atomun bütün bir evren kadar büyütülmesi halinde ancak görülebilecek kadar küçük bir parçacığı hayal edebilmek bile yeterince muhteşemdir. İşte bu uzunluk, (Sicimlerin boyu, elektronun çapı veya planck uzunluğu) evrende bir anlam ifade edebilen en küçük mesafelerdir. Bu en küçük mesafelerden yola çıkarak adım adım daha büyük mesafelere uzandığımızda da bu defa akıl almaz ölçeklerdeki muhteşem uzunlukların mesafeleriyle karşı karşıya kalırız. Sicimin boyuna ve elektronun çapına göre çok daha büyük olan atom çekirdeğinin çapı yaklaşık olarak bir cm’nin on trilyonda biri kadardır. Çekirdekten yüzbinlerce kat daha büyük olan atomun çapı da yaklaşık olarak bir cm’nin yüz milyarda biri kadardır. Dünyamızın çapı; 12,7 bin km, çevresi; 40 bin km’dir. Güneşimizin çapı; 1,4 milyon km, çevresi; 4,4 milyon km’dir. Samanyolu Galaksimizin kalınlığı bin ışık yılı, çapı; 100 bin ışık yılı, çevresi ise 314 bin ışık yılı mesafesindedir. Evrenimizin çapı 93 milyar ışık yılı, çevresi ise 292 milyar ışık yılı mesafesindedir. (Bir ışık yılı, yaklaşık 10 trilyon kilometredir.)

             Mesafelerin ilginç bir özelliği ise kütlenin ağırlığı ve hareketin hızına bağlı olarak bükülebilmesidir. Dört köşesinden gergin bir şekilde havada tutulan bir çarşafın ortasına örneğin karpuz gibi görece ağır bir cismin yerleştirilmesi halinde çarşafın ortası daha fazla olmak üzere kenarlara doğru bir bükülme gerçekleşecek ve bükülme nedeniyle de çarşafın kenarları arasındaki uzamsal mesafeler  kısalacaktır. Mesafelerin uzay içindeki her noktası bu kurala tabidir. En hafif bir toz parçacığı (hatta elektron dahil bütün kütleli cisimler) uzayı büktüğü  gibi Güneşimiz ve Güneşimizden  binlerce kat daha ağır cisimler ile kara delikler de dahil her türlü ağırlık uzayı deforme ederek mesafeleri birbirine yakınlaştırmaktadır. Tabii ki ağırlığı olan her madde aynı zamanda hareket halinde olduğu için bu deformasyonun içinde dinamik ve çok şiddetli dalgalanmalar oluşturmaktadır. Öyle ki eğer uzayın dokusunu gözle görebilseydik bu dokunun çok fırtınalı bir günde denizin yüzeyindeki  şiddetli dalgalanmalara benzediğini, ancak sadece yüzeyde değil küresel olarak her noktada ve çok daha şiddetli olarak dalgalandığını da gözlemleyebilecektik.

              Mesafelerin ilginç olan en önemli özelliklerinden biri de zaman gibi göreli olmasıdır. Yani evrende mutlak uzunluk ve değişmez ölçülülükte bir mesafe bulunmamaktadır. Aynı mesafe; hız, kütle ve gözlemciye göre farklı uzunluklarda gerçekleşebiliyor. Başka bir ilginçlik ise bazı bilim insanlarına göre iki türlü mesafenin oluşudur. Yani iki türlü en, iki türlü boy ve iki türlü yükseklik bulunuyor. Başka bir ifade ile mesafenin;  birbirinden farklı ama ikisinin de kesinlikle gerçek olduğu iki ayrı tanımı bulunuyor. Ancak biz bu tanımlardan (Mesafe türlerinden )sadece birini gözlemleyebiliyoruz.

               Evrende anlam ifade edebilen en büyük mesafe evrenimizin çevresi iken yine evrendeki en küçük mesafe sicimin boyu veya elektronun çapı yahut planck uzunluğudur. Evrenin çapı ile elektronun çapı gibi evrendeki en büyük ve en küçük iki doğrusal uzunluğun birbirine olan oranın ortalaması ise 10 kilometredir. Yani evrenin çapı 10 kilometreden ne kadar büyükse, 10 kilometre de elektronun çapından o kadar daha büyüktür. Başka bir ifade ile 10 kilometre, evrenin çapından ne kadar küçükse elektronun çapı da 10 kilometreye göre  o denli daha küçüktür. Elektronun çapına göre 10 kilometrelik bir mesafe o kadar devasa bir büyüklüktür ki eğer elektronun üzerinde minik insanlar yaşıyor olsaydı bu insanların ömürleri de neredeyse planck zamanı civarında (10−45 saniye) kısa olacağından, bunların herhangi bir araçla 10 kilometrelik bir mesafeyi aşabilmeleri için gereken zaman, yüz milyarlarca neslin ömürlerinden çok daha fazla olacaktı. Bu yüzden ortalamasını yüz yıl üzerinden kabul etsek dahi bütün insanların ömürleri; yüz milyarlarca nesil boyunca birbirine eklemlense ve icat edilmiş en hızlı araçlarla da gidecek olsak, bu ömürlerin toplamı evrenin çapının milyarda birini bile geçmeye yeterli olamamaktadır.

                Mesafeler evrenimizi ve içindeki bütün her şeyi öylesine muhteşem bir sanat ve kullanışlılıkla  dizayn etmiştir ki hücrelerimizin çekirdeğindeki DNA zincirlerinden, bir kadının bel, parmak veya dudağındaki zarafete kadar, bir erkeğin omuz genişliğinden, bir çocuğun yemekte olduğu şekerin çapına kadar, sevimli bir kedicikten, yazılı harflerin şekil ve aralıklarına kadar, mehtap, kara, gece beyaz, sıkılmış bir yumruk ve aklınıza gelebilecek diğer bütün her şeyin güzelliğinden veya işlevinden bu mesafeler sorumludur. (Tabii ki hoşumuza gitmeyen şekillerden de) Mesafeler bu ihtişamıyla, hem makro düzeyde hem de mikro düzeyde hayranlık verici örüntüleriyle eşsiz bir tasarımla yaratılmıştır. Bu öylesine eşsiz bir tasarımdır ki yaratılmazdan önce (Henüz evrende bu konuda hiçbir örnek yokken) bunun hayalini kurabilmek, düşünebilmek veya akıl edebilmek kesinlikle imkânsızdı. Hayal edilmesinin dahi imkansız olduğu böylesi bir mesafe  gerçekliğini evrenin her parça ve parçacığının arasına yerleştirmek gibi bir tasarım kesinlikle eşsiz bir fenomendir.

Z. Abidin TOPRAK

Yorumlar

Bu yazıya henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun.

Yorum Yaz

Diğer Yazılar

Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Üst Akılsız

09.10.2024

Küresel veya lokal düzeyde konsolide edilmiş hiyerarşik üst akıllar bulunur. Bunlar, ortamın bütün koşullarını, belirledikleri hedefler doğrultusunda şekillendirmeye çalışırlar. Bunun için oyun, yanıltma, inandırma, inkar etme, yönlendirme, gizleme, ajite etme, kamuoyu oluşturma, tahrik etme, ayrıştırma,...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

bir uzaylı ile röportaj

14.08.2024

-Uzaydan baktığınızda sizce biz insanlar neden birbirimize acı çektirip birbirimizi öldürüyoruz? -Birincisi her zaman hak ettiklerinizden fazlasını almak istiyorsunuz. ...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Üç temel sosyal formül

26.07.2024

Bütün din, mezhep, ideoloji, felsefe, dünya görüşü, kültür, yönetim, yaşam tarzı ve sosyal ilişkilerin doğru veya yanlış olduğunu test etmenin temel bir formülü vardır. Bu formül aynı zamanda birbirinden ne kadar farklı olursa olsun bütün ins...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Ağırlaşmak (Öykü)

23.07.2024

              Genç kadın uzandığı çimlerin üstünde dalların arasında görünen gök yüzünün maviliğine bakıyordu. Sonra birden yere doğru çekilmekte olduğunu hissetti. Bedeni ağırlaşıyor ve çimlere daha çok basınç uyguluyordu. Gördüğü karmaşık rüyanın son kısmı böyleydi. Muhtemelen yere doğru çekilmenin etkisiyl...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Üç temel sosyal formül

19.07.2024

Bütün din, mezhep, ideoloji, felsefe, dünya görüşü, kültür, yönetim, yaşam tarzı ve sosyal ilişkilerin doğru veya yanlış olduğunu test etmenin temel bir formülü vardır. Bu formül aynı zamanda birbirinden ne kadar farklı olursa olsun bütün insanlara adil ve ortak bir zemin sunuyor. ...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Dünyanın panoramik fotoğrafı

04.06.2024

...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

İnsan ilişkilerinde değer ıstırabı

31.05.2024

İnsan ilişkilerinde yaşanan önemli sorunlardan biri muhataba verilen değer ve bunun karşılığı konusudur. Hemen hemen herkes muhatabına verdiği değer ile bunun karşılığı olan sonuçtan rahatsızlığını dile getirir. Çoğu insan; ...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Zamanın Yönü Tersine Döndürülebilir mi?

29.09.2023

         Her madde ve enerji bütün veya parçalar halinde uzayda yolculuk yapar. Madde ve enerji parçalarının bu yolculukta ileriye, geriye, yukarıya, aşağıya, sağa, sola ve bunların arasında kalan bütün açılarda hareket etmeleri mümkündür. Hareketin tek bir yönü olmakla birlikte gidilen yönün tersine geri dönmek, herha...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Referanslar

25.09.2023

       Referans; herhangi bir büyüklüğün miktarına kaynak, ölçü veya kıyas oluşturan başka bir büyüklüktür.  Evrende bulunan her şeyin bir miktarı vardır. Bu miktarların ne kadar az, çok, büyük veya küçük, olduğu ancak başka bir referansa göre belirlenebilir. Hiçbir büyüklük tek baş...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Aşırı hızlardaki sükunet

23.07.2023

Maddelerdeki elektronlar saniyede 300 bin kilometreye yakın hızlarda hareket ediyor. Dünya, kendi ekseni etrafında saatte 1670 km, Güneş’in etrafında saatte 107.000 km hızla dönüyor. Güneş, kendi etrafında saatte 7.000 km, bütün gezegenleriyle birlikte bir sistem olarak Samanyolu Galaksisi’nin etraf...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

İstemediğimiz olayları hayatımızın geçmişinden silmemiz mümkün mü? (Zaman oyunları)

02.06.2023

Masanızdaki kâğıda kalemle derin bir çizgi çiziyorsunuz. Çizginin izi, kâğıdın altındaki deri kaplamada da çıkıyor, hatta aynı çizginin izi derinin altındaki ahşap yüzeye de geçiyor. Sonra kağıttaki çizgiyi siliyorsunuz, deriyi deforme eden çizik izini de düzeltip eski durumuna getiriyorsunuz, daha sonra da ahşap ...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Schrödinger’in Kedisi

30.04.2023

Schrödinger’in kedisiGünümüz dünya insanlarının yaklaşık % 95’i Schrödinger’in kedisinin hayatı...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Pencerenizden içeri girenler

31.12.2022

Açık bıraktığınız pencerenizden evinizin içine soğuk, dolu, toz böcek, gürültü, fare veya hırsız girebilir. Bunlar evinizin içine girdiğinde sizin için dört seçenek belirecektir. Bunlardan biri;...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Maddenin ana taşıyıcı kolonları

21.12.2022

Bir binayı taşıyan ana güç, kolonlarıdır. Bu yüzden en sağlam olması gereken de yine kolonlardır. Bu güvence insan için son derece önemlidir. Ne var ki her şeye rağmen bütün madde ve cisimler görece kolaylıkla parçalanabilirler. Bunun tek istisnası ise atom çekirdeğidir. ...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Şeytan diyor ki;

13.12.2022

...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Tuğla

11.11.2022

      "Temeline harç olmak" ...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Tanımsız

27.10.2022

Acıları yere gömmek vardı yeryüzünde mutlu kalmak İnsanlar gömüldü yere ...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Görgüsüzlük

17.10.2022

...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Akıl ve acı

25.09.2022

George Floyd, ABD’nin beyaz polisi tarafından, diziyle boğazına 9 dakika boyunca bastırılmas...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

İyi bir kötülük türü yoktur

19.08.2022

En kötü kötülük iyi bir değer adına işlenen kötülüklerdir. Allah adına bir kötülük işlendiğinde  iki seçenek aktive olmaya başlar. Ya insanlar Allah’a teslimiyet göstermeye devam edip o kötülüğü meşru görecek, destekleyecek ve Allah’ın rızasını kazanm...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Ücretsiz güzellik merkezi

02.08.2022

İnsanların çoğu genellikle dışına yatırım yapıyor. Dışa yapılan yatırım zamanla bozulur. İçe yapılan yatırım ise kalıcıdır. Şöyle bir güzellik merkezi düşünün: -Her türlü kötü ahlak güzelleştirilir. ...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Kadınlar ve erkekler

18.07.2022

...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Kadife Kaplı Çöpler

17.06.2022

              Evdeki halınızı severek almışsınız. Ama yorgan diye kimin üstünü o halıyla örterseniz üzerinden fırlatıp atacaktır. Buzdolabınız gayet güzeldir. Fakat içine ayakkabılarınızı koyarsanız kimse o dolabın kapısını açmayı istemez. Işıl ışıl parlayan güzel tencerenizi ...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

İnsanlık hangi sonuca bağlanacak?

14.05.2022

         Dünyanın yaşanmaz hale gelmesi halinde insan neslinin devam etmesini sağlamak için önerilen en güçlü çözüm, başka bir gezegene taşınmak olarak belirtiliyor. Ancak yakın çevremizde yaşamaya elverişli bir gezegen olmadığından en iyimser haliyle böyle bir gezegenin bizden yüz mily...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Çeşitlilik

24.03.2022

        Çeşitlilik bir gereklilik midir, kaçınılmazlık mıdır, faydalı mıdır, zararlı mıdır ?  Bu soruların yanıtını bilmeden çoğu defa çeşitliliği bir engel olarak görür...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Hızlı Zaman Endişesi

24.02.2022

          Bir çocukla bir saatlik yolculuk yaptığınızda çocuk neredeyse her on dakikada bir size; "daha gelmedik mi" diye sorar. Başta yolculuğun bir saat süreceğini söylemiş olmanıza rağmen sık sık bu soruyla muhatap olursunuz. Siz çoğun sabırsızlığından, o da sizin sabrınızdan şikayet...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Kuantum

25.01.2022

         Kuantum fiziği veya kuantum mekaniği evreni “miktarlar” üzerinde açıklayan bir bilimdir. Buna nicem veya dalga mekaniği de denir. Kuanta, “miktar” demektir. Latince kökenli bu kelimenin orijinali  kuantus, yani “ne büyüklükte ne kadar” anlamındadır. Do...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Kuantum Belirsizlik İlkesi

24.12.2021

               Werner Heisenberg ...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Çift Yarık Deneyi (Young Deneyi)

30.11.2021

          Çift yarık deneyi; fizik, optik ve kuantum fiziğine çok değerli katkılar sunmuş...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Kuantum Dolanıklık

25.11.2021

           Atom altı noktasal parçacıklardan her birinin diğeriyle aynı olan bir eş parçacığı vardır. Bunların birbirinden tek farkı biri hangi yöne doğru dönüyorsa eşi bunun tersi yönünde dö...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Yokluk

15.11.2021

             Yokluk denince çoğumuzun aklına içinde hiçbir şeyin bulunmadığı boş bir alan, ya da boş ve karanlık bir ortam gelir. Halbuki boşluk ve alan uzaya ait uç boyutlu bir varlıktır ve içinde hiçbir şey olmasa da bu alanlar yokluk demek değildir. Bunu böyle algılamamızın nedeni yokluğu, ona yakın bir va...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Kuantum Sıçraması

08.11.2021

             Kuantum sıçraması kavramı, ilk defa 1913’te Danimarkalı fizikçi Niels Bohr tarafından kullanılarak bilim literatürüne girdi. Bu, aynı zamanda modern atom teorisiydi. Buna göre atom çeki...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Işığın Gizemli Dünyası

21.10.2021

       ...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Kaçınılmazlık

13.09.2021

Kaçınılmazlık deneyden daha güçlü bir argümandır. Deney düzeneklerinde hesaba katılmayan küçük bir ayrıntı olabilir ve bu ayrıntı yüzünden deneyin sonucu farklı çıkabilir veya sonuç aynı olduğu halde neden farklı olabilir. Fakat kaçınılmazlık alternatifsiz seçenektir.  Eğer  2+X = ? diye bir soru sorulursa hem X’in değeri için sonsuz s...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

SU

06.08.2021

Su, bir oksijen ve iki hidrojen elementinden oluşan kimyasal bir bileşiktir. Oksijenin yakıcı, hidrojenin de yanıcı olmasına karşın su yangın söndürücü bir özelliğe sahiptir. Tadı ve kokusu olmayan suyun rengi hafif mavidir. Bunun nedeni kırmızı dalga boylarındaki  ışığı bir miktar emmesidir.  Canlılar için su kaçınılmazdır. Bazı mikroo...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Büyüklük ve Küçüklüğü Tasarlamak

26.07.2021

Bir gün evinizin kapısını açıp içeri girdiğinizde evdeki eşyanın, olduğundan daha büyük veya daha küçük olduğunu görürseniz ne düşünürsünüz? Söz gelimi masanızdaki 30 santimetrelik cetvelin 3 metre kadar uzadığını, çamaşır makinanızın kibrit ku...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Algı Ötesi Tek Yönlülük

28.06.2021

Tabiatta çok değerli ve bir o kadar da cazip sırlar bulunmaktadır. Bu sırlar bazen algılarımıza sığmayan, bazen çok ilginç, bazen de evren içinde...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Canlılık

31.05.2021

  Eğer bir gün yürürken yol kenarında bulunan bir kaya parçasının kımıldadığını, hareket edip yürüdüğünü, sonra size dönüp gülümsediğini ve “gel” diye seslendiğini görürseniz, ya küçük dilinizi yutar ya da tabana kuvvet d...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Her Şey Ne Kadardır? (Evrenin Miktarı)

30.03.2021

Evren beş ana varlıktan oluşuyor. Bunlar; uzay, zaman, madde, enerji  ve bilgidir. Evren 13.8 milyar yıl önce Big-Bang (Büyük Patlama) ile bir sıfır hacim içinde (yoktan) var edildi. Bu olay en b...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Kara Delikler

18.03.2021

Kara delikler birer maddedir. Kara delikleri anlamak için öncelikle maddenin nasıl oluştuğu, nasıl topaklandığı ve kütle çekim kuvvetinin uzay ve zamanı nasıl deforme ettiğini bilmek gerekiyor. Kütlesi olan her varlık kütle çekim...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Zamanda Yolculuk Yapılabilir mi?

17.02.2021

Aslında ışık ve ışık hızında yol alan enerji parçacıkları hariç diğer her şey zamanda yolculuk yaparlar. Yolculuk denince çoğu insan bunu uzayda  yapılan yolculuk olarak anlıyor. Teorik olarak yolculuk uzayda, zamanda ve ikisinde olmak üzere üç şekilde yapılabilir. Uzay veya zamanın  iki noktası  arasında alınan mesafeye yolculuk d...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

İhtiyaç, Kaynak ve Bölüşüm Problemi

12.02.2021

Eğer ihtiyaçlar sınırlı ve kaynaklar sınırsız olsaydı iktisat bilimine gerek olmazdı.  Tıpkı hastalık ve ölümün olmaması halinde tıp bilimine ihtiyaç duyulmayacağı gibi. Fakat insan ihtiyaçları sonsuz, dünya kaynakları ise sınırlıdır. Bu, ihtiyaç – kaynak ilişki...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Onu nasıl hayal etmek isterdiniz?

13.01.2021

Sevdiğiniz bir insanı nasıl hayal etmek istersiniz? Fiziğini, giyimini, yaşını, karekterini, eylem, düşünce ve yaklaşımlarını nasıl tasvir edersiniz? Sözgelimi onu kusursuz görebilir veya ...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Adalet mi, İyilik mi?

27.11.2020

Adalet kavramı  iyilik veya kötülük kavramlarından daha farklı bir durumu ifade eder.  Adalet; iyilikte de kötülükte de eşit fırsatlara sahip olmayı ifade eder.  Yüce Alla...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Her Şeyin Teorisi (Sicim Kuramı)

23.11.2020

              Her şey ne demektir? Her şey bir şeyden mi yaratıldı ? Eğer böyleyse madde, enerji, zaman,...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Zaman, son yıllarda gerçekten hızla akıp gidiyor mu?

20.11.2020

Zaman, son yıllarda gerçekten hızla akıp gidiyor mu? ...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Bu Akşam Her Şey Büyüyecek

16.11.2020

Bir pazar sabahı koltuğunuza yan uzanmış sehpadan kahvenizi yudumluyorsunuz. Ancak birazdan sıra dışı bir olay gerçekleşecek. Elinizi tekrar fincana uzattığınızda fincanınızın bir tas kadar büyüdüğünü göreceksiniz. Büyük bir şaşkınlıkla elinizi çekip fincana odaklanacaksınız. Şaşkınlığınız her saniye artmaktadır, çünkü fincan her saniye düzenli ...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Kadını ve Erkeği Tasarlamak

02.11.2020

Bir erkek için kadın ne kadar caziptir? Aynı şekilde bir kadın için erkek ne kadar caziptir? Her bir soruyu muhatabına sormak daha anlamlıdır. Henüz yaratılmazdan önce erkek-dişi veya kadın ve erkek gibi iki cazip cinsiyet kimin aklına gelebilirdi? Kim bunları tasarlayıp h...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Kapılardaki Yazı

30.10.2020

Adam hayretler içindeydi. Alacaklı olduğu herkes onar dakika arayla kendisine borcunu ödemeye geliyordu. Borçluların başına saksı mı düşmüştü, yoksa gece hep beraber rüya mı görmüşlerdi?  Hiçbir umudu kalmamışken bir anda iflastan kurtulmuş ve tekrar eski zenginliğine kavuşmuştu. Art...


Devamını Gör