İpek Yolu Haber Ajansı

Zaman, son yıllarda gerçekten hızla akıp gidiyor mu?






Zaman, son yıllarda gerçekten hızla akıp gidiyor mu?

Hemen hemen herkesin farkında olduğu, dillendirdiği, hayret ettiği fakat nedenini bilmediği veya anlamlandıramadığı olaylardan biri de; zamanın son yıllarda daha büyük bir hızla akıp gitmesi konusudur? Neden çocukluğumuza göre zaman daha hızlı geçiyor? Bir çok insan bunun nedenini; ulaşım, iletişim, üretim, tüketim ve iş teknolojilerindeki hızlı tempoya ve periyodik beklentilere dayandırır. Kimisi de mutlu ve rahat anların çabucak geçtiği, acılı ve korkunç anların bir türlü geçmek bilmediği şeklinde yorumlar. Ancak öne sürülen bu nedenler zamanın doğasına ilişkin değil insanın doğasına ilişkin algılardır. Yani bu varsayımlar doğru ve zaman ile ilgili olsa da gerçekte zamanın değil, algılarımızın analizine yönelik yorumlardır. Zaman ayrı bir konu, zamanı algılayışımız ise daha ayrı bir konudur. O halde özellikle son dönemlerde hızla akıp giden şey gerçekten zamanın kendisi mi, algılayışımız mı yoksa başka bir şey mi?  

Bu soruya doğru yanıt bulmak için öncelikle zamanın ne olduğunu bilmemiz gerekiyor. Kuantum Fiziğini kuramsallaştıran ünlü Alman Fizikçi Max Planck evrendeki bütün varlıkları kuantalar (miktarlar) üzerinden açıklayarak fizikte yeni bir devrim gerçekleştirdi. Planck’a göre zamanın, uzayın, maddenin ve enerjinin bölünemeyen en küçük kuantaları vardır. Bunalara planck zamanı, Planck uzunluğu, Planck kütlesi ve planck enerjisi denir. Bu kuantalar üzerinden gerçekleştirdiği formüle de Planck sabiti adı verildi. Planck sabiti evrenin üç temel sabitinden biridir. Bilim insanları zamanı; herhangi iki olay arasındaki süre miktarı” olarak tanımlarlar. Herhangi İki nokta arasındaki uzay miktarına da mesafe (uzunluk) denir. Bu iki tanım yönden bağımsızdır.  Uzay ve zaman birlikte bir doku ve bir boyut oluşturur. Zamanın çok ilginç ve algılarımıza göre çok tuhaf özellikleri olsa da konuyla ilgili sadece birkaç özelliğinden söz etmek yeterli olacaktır.  Zamanın bölünemeyen en küçük parçası planc zamanıdır. Planck zamanı, bir saniyenin 10⁴³’te biri kadardır. Yani bir saniyenin, yüz milyar kere yüz milyar kere yüz milyar kere on milyarda biri kadarlık bir süreyi ifade eder. Planck zamanı, içinde en kısa iki olay bir arada gerçekleşemeyecek kadar kısadır. Başka bir ifade ile en kısa bir olay bu süreden daha az bir miktarda gerçekleşemez. Zamanın bir diğer özelliği ise 13.8 milyar yıl önce evren ile birlikte yaratılmış olmasıdır. Yani zaman 13.8 milyar yıl yaşındadır. Evvelinde zaman yoktu.  Zamanın başka bir özelliği ise ışık hızında seyreden bir ışık taneciğinin (fotonun) üzerinden zamanın sıfırlanması ve tamamen durmasıdır. Öyle ki 13.8 milyar yıl önce yola çıkan bir foton, aldığı mesafelerin tamamını sıfır zamanda almıştır. Bu yüzden bir foton taneciği aynı anda bir çok yerde bulunabilir.  Hız arttıkça zaman yavaşlıyor, hız azaldıkça da zaman hızlanıyor. En hızlı zaman durağan bir cismin üzerinden geçen zamandır. Aynı şekilde kütle arttıkça zaman yavaşlıyor, kütle azaldıkça zaman hızlanıyor. Bu nedenle kütlece sonsuz yoğunluktaki karadelikler ile  ışığın üzerinde zaman tamamen durur ve sıfırlanır. Güneşimiz dünyamızın ağırlığından 333 bin kat daha fazla ağır olduğu için Güneşte tatil yapmak isteyen birinin üzerinden daha az zaman geçmiş olacaktır. Aynı şekilde uzayda ışık hızına yakın hızlarda seyahat etmek isteyen bir gezgin bize göre çok  daha az yaş alacaktır. Güneşimizden on milyarlarca kat daha ağır gök cisimleri vardır. Bu cisimlerde geçen her bir  saat karşılığında dünya şartlarındakilere göre birkaç on yıl zaman geçmiş olacaktır. Yine ışık hızına yakın hızlarda seyahat eden birinin üzerinden geçen her yarım saat karşılığında dünya şartlarında yaşayanların üzerinden yüz yıldan fazla bir zaman geçmiş olacaktır. Aynı sürelerde gerçekleşen bu farklı iki zaman gerçekliğine zamanın göreliliği denir. Zamanın diğer bir özelliği ise eğilip bükülebilmesidir. Uzay dokusu da aynı şekilde eğilip bükülmektedir. Bu nedenle çok ağır gök cisimlerin yanında uzay ve zamanın aşırı derecede bükülmesi sonucu solucan delikleri oluşur. Solucan delikleri hem zamanı hem uzayı ByPass ederek milyarlarca yıllık süreleri ve trilyonlarca kilometrelik mesafeleri kısaltan tüneller gibidir. Yine zaman yavaşladıkça olaylar arası süre kısalmakta ve olaylar daha hızlı ve daha seri gerçekleşmektedir.  Aynı şekilde olaylar serileştikçe zaman yavaşlamaktadır.  Konunun daha kolay anlaşılmasını sağlamak için uzayın da birkaç özelliğinden söz etmek gerekiyor. Uzay da zaman ve enerji ile birlikte 13,8 milyar yıl önce bir anda yaratıldı. Böylece evreni oluşturan dört temel varlıktan üçü (uzay, zaman ve dört ana enerji türünden üçü  olan güçlü nükleer kuvvet, zayıf nükleer kuvvet ve elektromanyetik kuvvet) ilk an içinde yaratılırken madde ve kütle çekim kuvveti ise  bundan 380 bin yıl sonra yaratıldı. Uzay, yaratıldığı andan itibaren ışık hızından daha hızlı genişlemeye başladı ve halen hızı aratarak genişlemeye devam etmektedir. Sıfır hacimli bir noktanın içinde patlayan evrenin (Big bang) bugünkü çapı 93 milyar ışık yılıdır. (Bir ışık yılı yaklaşık 10 trilyon kilometredir)  

Bu açıklamalardan sonra konuya tekrar dönebiliriz. Zamanın hızla akıp gitmesi için olayların (uzay genişlemesi, galaksi, yıldız, Güneş, Dünya, gezegen, meteor, ve bunların içindeki her türlü hareketin) yavaşlaması gerekiyor. Fakat aksine evrenin genişleme ilkesi nedeniyle bütün olaylar her geçen sürede daha da serileşmektedir. Bu da zamanın hızla akıp gittiğini değil bilakis yavaşladığını gösteriyor. Peki o zaman hızla akıp giden ve bizi bu yüzden endişelendiren şey nedir? Aslında hızla akıp giden şey zaman değil olaylardır. Bizi yanıltan şey ise algısal bir kültür nedeniyle olaylara zaman ismini vermiş olmamızdır. Bizim yıl olarak tanımladığımız zaman dilimi, aslında dünyanın Güneş çevresindeki yörüngesi boyunca hareket ederken geçtiği her bir mikro nokta üzerinde gerçekleştirdiği olaylar zinciridir. Gün olarak tanımladığımız zaman dilimi de aynı şekilde dünyanın kendi ekseninde hareket ederken gerçekleştirdiği mikro olaylar zincirdir. Saat, dakika ve saniye ile ilgili tanımlamalarımız da aynı şekilde gerçekleşen olaylar zincirinin küçük kümelerini ifade ediyor. Özetle , asır, yıl ay, gün, saat ve saniye olarak yaptığımız tanımlar Planck uzunluğunda gerçekleşen mikro olayların sayısal miktarıdır. Olayların hızı arttıkça zaman daha da yavaşlıyor. Başka bir ifade ile yıllar aylar ve günler hızla birbirini kovalarken zamandan tasarruf sağlamış oluyoruz. Bu olayların hızı zamanın total miktarını azaltmıyor. Güneş ve Dünyanın hareket hızında herhangi bir artış hissetmeyiz. Bunu ölçüm aletleri ile de tespit edemeyiz. Ancak bu durum hızlarda artış olmadığını göstermiyor. Çünkü evrenin genişleme hızı evrendeki bütün olay ve hareketleri eş oranlar dahilinde artırdığı için bunu lokal düzeyde gözlemleyip saptamak mümkün değildir. Nitekim bunu ölçen aygıtlarımızın dijital veya mekanik gösterge aralıklarının da hızları artıyor. Aynı durum evrenin genişlemesi ile ilgili hacimsel büyüme için de geçerlidir. Evrendeki her şey eş oranlar dahilinde bin kat büyüse veya bin kat küçülse bunu hiçbir şekilde fark etmeyiz. Nitekim evren ve içindeki bütün her şey her saniye büyümektedir. Mesafeleri ölçen metre ve diğer uzunluk ölçülerimiz de bu büyümeye dahil olduğu için büyümeyi ölçerek saptayamayız ama evrenin genişleme ilkesinden bunu anlayabiliyoruz. Evrenin genişlediği ilk defa ABD’li bilim insanı Edwin Hubble tarafından keşfedildi. Bu keşif bilimdeki en büyük keşiflerden biri olarak tarihe geçti. Hubble, gökyüzünü incelerken gök cisimlerinden gelen görünür renk skalasındaki dalga boyların kırmızıya kaydığını fark etti. Yakınlaşan cisimlerden gelen ışınların dalga boyları maviye kayarken uzaklaşan cisimlerininki kırmızıya kayıyordu. Böylece Hubble, bütün gök cisimlerin birbirinden hızla uzaklaştığını ve evrenin hızla genişlediğini formüle etti. O dönemde evrenin sabit olduğunu düşünen Albert Einstein bu keşiften sonra ilk düşüncesini hayatının en büyük hatası olarak tanımlayacaktı. Daha sonra bilim insanları geriye giderek daha önceki zamanlarda evrenin ne kadar küçük olduğunu ve ne gibi olayların yaşandığını tespit etmeye başladı. Yapılan araştırmalar sonucu evrenin yaşı tespit edilerek 13,8 milyar yıl olarak belirlendi. Ancak bunun için uzayda 13,8 milyar yıldan beri gelen mikro dalga kozmik arka alan fon ışınımının olması ve bunun sıcaklığının da mutlak sıfıra yakın olması gerekiyordu. Nitekim Arno Penzias ve Robert Wilson adındaki iki gözlemci tarafından yapılan gözlemler sonucunda bu kozmik ışınımın varlığı ispatlandı. Daha sonra uzaya gönderilen uydu araçlarıyla bu ışınımın sıcaklığı da ölçülerek haritalandırıldı. Yapılan ölçümler daha önce tahmin edildiği gibi mutlak sıfıra çok yakın ve -270,4250 C’ydi. Böylece standart model (büyük patlama) olarak bilinen evren kuramı daha çok kesinlik kazanmıştı. Bu gün itibariyle evrenin yaratıldığı ilk saniyeden bu güne kadar neler olup bittiğini biliyoruz. İşte evrendeki bu genişleme hızı olaylar arasındaki süreleri kısalttığı için bize zamanın hızla akıp gittiği hissini vermektedir. Gerçekte ise evrendeki genişleme hızı olayları serileştirirken zamanı yavaşlatmaktadır. Bu durum, bir inşaatın tamamlanması için verilen bir yıllık sürenin yarısını kullanıp inşaatı bitirmek gibidir. İnşaat bittiğinde bir yıllık zaman değil  bunun tam yarısı kullanılmış olacaktır. Fakat buna mukabil inşaat yapımındaki bütün işler iki kat daha hızla yapılmış olacaktır. Eğer bir gün dünyamızın kendi ekseni etrafındaki hızı iki katına çıkarsa Güneş’in doğuşu ve batışı 24 saat içinde değil 12 saat içinde gerçekleşecektir. Böyle bir şey olduğunda biz bu durumu saatlerimizden rahatlıkla fark edebilecektik. Fakat evrensel ölçekte bakıldığında evrenin genişlemesi saat ve diğer ölçüm aletlerimizin hızını da artırdığından biz olaylar arasındaki seriliği hissedebiliyor ancak bunu saptayamıyoruz. Yani aslında evrensel genişlemeden dolayı biz bir yıl içinde bir yıldan daha az yaş almış oluyoruz. Aynı şekilde bir haftada bir haftadan daha az yaş almış oluyoruz. Fakat bütün olaylar eş oranlar dahilinde hızlandığından öz zamanı saptayamıyoruz.  

                Burada karşımıza önemli bir sorun daha çıkıyor. Evren ışık hızından daha hızlı genişlediğine göre bu hızda zamanın tamamen durması hatta geriye gitmesi gerekirdi. Ancak bu genişleme hızı biraz tuhaf çalışıyor. Uzayın dokusu ışık hızından daha yüksek hızlarda genişlerken uzayın içinde yer alan gök cisimlerinin genişlemeden kaynaklı hızları ışık hızını aşamıyor. Bunu balon örneğiyle ifade etmek daha uygundur. Sönük bir balonun üzerinde renkli bir kalemle bir çok noktayı işaretledikten sonra balonu şişirdiğimizde bu noktaların hepsi birbirinden uzaklaşacaktır. Birbirine yakın noktalar daha az uzaklaşırken birbirine uzak olan noktalar daha çok uzaklaşacaklardır. Böylece uzak noktalar arasındaki genişleme hızı ile yakın noktalar arasındaki genişleme hızları farklı olacaktır. Ancak bu farklı hızlar aynı anda aynı gerçeklikte yaşanacaktır. Bu da uzay ve zamanın, görelilik ilkesine tabi bir işleyişidir. Evrende birbirine en uzak iki galaksinin birbirinden uzaklaşma hızı ışık hızına yakındır, ancak aynı galaksilerin yakınlarındaki diğer komşu galaksilere göre uzaklaşma hızı çok daha düşüktür. Böylece uzayın her hücresi uzağa göre daha hızlı, yakına göre daha yavaş genişlemektedir. Bu da cisimlerin ışık hızını aşmasını engelleyen bir fren sistemidir. Bu sistem, karanlık madde ve kütle çekim kuvveti tarafından da desteklenmektedir.

 Evrendeki bütün varlıklar yolculuk yaparlar ve yolculuktaki saniyelik hızları toplamı tam olarak ışık hızına eşittir. (Yaklaşık olarak saniyede üç yüz bin kilometredir) Varlıkların bir kısmı yolculuğunun tamamını uzayda, bir kısmı tamamını zamanda bir kısmı da hem zamanda hem uzayda gerçekleştirirler. Işık taneleri (foton/ışın) yolculuk boyunca saniyede 300 bin kilometrelik hız hakkının tamamını  uzayda gerçekleştirdikleri için zamanda yolculuk yapmaya pay kalmıyor. Bu yüzden ışığın üzerinde zaman geçmez ve alınan mesafelerin tamamını sıfır zamanda gerçekleştirir.  Tamamen durgun bir cisim de uzayda hiç yolculuk yapmadığından yolculuk boyunca saniyede 300 bin kilometrelik hız hakkının tamamını  zamanda gerçekleştirir. Böylece uzaydaki yolculuğu için hız hakkı kalamamaktadır. Bu yüzden uzaydaki hızı sıfır iken zamandaki yolculuk hızı saniyede 300 bin kilometredir. Yani en hızlı zaman en durgun varlıklar üzerinden akıp gitmektedir. Biz insanlar, araçlar ve diğer hareketli nesneler de yolculuğumuzun bir kısmını uzay içinde bir kısmını zaman içinde gerçekleştiririz. Uzaydaki hızımız arttıkça zamandaki hızımız yavaşlar ve daha az yaş almış oluruz. Ancak araba, uçak ve uzay araçlarımız dahil bütün hızlarımızın toplamı ışık hızına göre öyle düşüktür ki bütün ömrümüzü hareket halindeki bir uzay aracında geçirsek dahi tasarruf edeceğimiz zaman bir saniyeden daha az olacaktır. Bize zamanda tasarruf sağlayan asıl hız evrenin genişleme hızıdır. Bu hız olayları hızlandırırken zamanı yavaşlatmaktadır.  Yani yılların, ayların, haftaların ve günlerin peş peşe ve hızlı hızlı gelip geçtiğini sezmemizin nedeni olayların hızla gerçekleşmesinden kaynaklanıyor. Burada yeni bir sorunla daha karşılaşıyoruz. Evren yaratıldığı ilk saniyeden itibaren hızla genişlediğine göre olayların bu denli hızla akıp gitmesini neden sadece biz bu asrın insanları olarak hissediyoruz? Aslında bunu bütün nesiller hissetmişti.  Ancak her yeni doğan insan daha önceki zamana tanıklık etmediği için doğduğu andaki hızı en ideal hız olarak algılamakta ancak ileriki yaşlarda kendi ömrünün ilk aşaması ile bulunduğu yaştaki aşaması arasındaki hız farkını yeni yeni hissetmektedir.  Eğer dünyanın ilk insanı bu güne kadar yaşıyor olsaydı bu hızı herkesten çok hissederdi.  Bu nedenle hız artışını evrenin tarihi veya insanlık tarihi boyunca kümülatif olarak değil sadece kendi ömrümüz ölçeğinde hissederiz. Genelde çocuklar bu hızdan şikayet etmezler ve bunu hissetmezler. Bunun nedeni akıştaki hız farkını henüz deneyimlememiş olmalarıdır.  Ancak bunun dışında sadece evrenin genişlemesi değil bunun hızı da sürekli olarak artmaktadır. Yani aynı zamanda hızda bir ivme de söz konusudur.

Özetle; her geçen gün daha çok zaman tasarruf ediyoruz. (zaman yavaşlıyor) ancak olaylar arasındaki süre miktarları kısalıyor. Böylece zaman yavaşlarken günler, aylar, yıllar, mevsimler hızla akıp gidiyor. Bu durum, zamanın hızla akıp gittiği anlamına gelmiyor, olayların hızla akıp gittiğini gösteriyor. Kuşkusuz günler, aylar mevsimler ve yıllar Ay’ın, Güneş’in ve Dünya’nın dönüş noktaları arasında gerçekleşen olaylar zincirinin (hareketlerin) sonuçlarıdır. Bunlar arasındaki hareket hızlarında gerçekleşen ivme ise evrenin genişlemesi ile ilgilidir. Bizden önceki nesil de bir önceki nesle göre günlerin, ayların ve yılların daha hızlı akıp gittiğini fark etmişlerdir. Yani korkulacak bir şey yok. Zaman hızlanmıyor aksine yavaşlıyor. Hızlanan şey olaylardır. Olaylar hızlandıkça zaman daha da yavaşlıyor demektir.

Z. Abidin Toprak

 


Yorumlar

Osman Altınar
20.11.2020 - 21:35
Yani bu yazıdan anlayacağımız zaman yavaşlıyor ama zamanın yavaşlaması olayları hızlandırıyor buda bizim için hızlandığı anlamına gelmiyormu yıllar aylar daha çabuk geçmiş olmuyormu?

Yorum Yaz

Diğer Yazılar

Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Üst Akılsız

09.10.2024

Küresel veya lokal düzeyde konsolide edilmiş hiyerarşik üst akıllar bulunur. Bunlar, ortamın bütün koşullarını, belirledikleri hedefler doğrultusunda şekillendirmeye çalışırlar. Bunun için oyun, yanıltma, inandırma, inkar etme, yönlendirme, gizleme, ajite etme, kamuoyu oluşturma, tahrik etme, ayrıştırma,...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

bir uzaylı ile röportaj

14.08.2024

-Uzaydan baktığınızda sizce biz insanlar neden birbirimize acı çektirip birbirimizi öldürüyoruz? -Birincisi her zaman hak ettiklerinizden fazlasını almak istiyorsunuz. ...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Üç temel sosyal formül

26.07.2024

Bütün din, mezhep, ideoloji, felsefe, dünya görüşü, kültür, yönetim, yaşam tarzı ve sosyal ilişkilerin doğru veya yanlış olduğunu test etmenin temel bir formülü vardır. Bu formül aynı zamanda birbirinden ne kadar farklı olursa olsun bütün ins...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Ağırlaşmak (Öykü)

23.07.2024

              Genç kadın uzandığı çimlerin üstünde dalların arasında görünen gök yüzünün maviliğine bakıyordu. Sonra birden yere doğru çekilmekte olduğunu hissetti. Bedeni ağırlaşıyor ve çimlere daha çok basınç uyguluyordu. Gördüğü karmaşık rüyanın son kısmı böyleydi. Muhtemelen yere doğru çekilmenin etkisiyl...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Üç temel sosyal formül

19.07.2024

Bütün din, mezhep, ideoloji, felsefe, dünya görüşü, kültür, yönetim, yaşam tarzı ve sosyal ilişkilerin doğru veya yanlış olduğunu test etmenin temel bir formülü vardır. Bu formül aynı zamanda birbirinden ne kadar farklı olursa olsun bütün insanlara adil ve ortak bir zemin sunuyor. ...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Dünyanın panoramik fotoğrafı

04.06.2024

...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

İnsan ilişkilerinde değer ıstırabı

31.05.2024

İnsan ilişkilerinde yaşanan önemli sorunlardan biri muhataba verilen değer ve bunun karşılığı konusudur. Hemen hemen herkes muhatabına verdiği değer ile bunun karşılığı olan sonuçtan rahatsızlığını dile getirir. Çoğu insan; ...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Zamanın Yönü Tersine Döndürülebilir mi?

29.09.2023

         Her madde ve enerji bütün veya parçalar halinde uzayda yolculuk yapar. Madde ve enerji parçalarının bu yolculukta ileriye, geriye, yukarıya, aşağıya, sağa, sola ve bunların arasında kalan bütün açılarda hareket etmeleri mümkündür. Hareketin tek bir yönü olmakla birlikte gidilen yönün tersine geri dönmek, herha...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Referanslar

25.09.2023

       Referans; herhangi bir büyüklüğün miktarına kaynak, ölçü veya kıyas oluşturan başka bir büyüklüktür.  Evrende bulunan her şeyin bir miktarı vardır. Bu miktarların ne kadar az, çok, büyük veya küçük, olduğu ancak başka bir referansa göre belirlenebilir. Hiçbir büyüklük tek baş...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Aşırı hızlardaki sükunet

23.07.2023

Maddelerdeki elektronlar saniyede 300 bin kilometreye yakın hızlarda hareket ediyor. Dünya, kendi ekseni etrafında saatte 1670 km, Güneş’in etrafında saatte 107.000 km hızla dönüyor. Güneş, kendi etrafında saatte 7.000 km, bütün gezegenleriyle birlikte bir sistem olarak Samanyolu Galaksisi’nin etraf...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

İstemediğimiz olayları hayatımızın geçmişinden silmemiz mümkün mü? (Zaman oyunları)

02.06.2023

Masanızdaki kâğıda kalemle derin bir çizgi çiziyorsunuz. Çizginin izi, kâğıdın altındaki deri kaplamada da çıkıyor, hatta aynı çizginin izi derinin altındaki ahşap yüzeye de geçiyor. Sonra kağıttaki çizgiyi siliyorsunuz, deriyi deforme eden çizik izini de düzeltip eski durumuna getiriyorsunuz, daha sonra da ahşap ...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Schrödinger’in Kedisi

30.04.2023

Schrödinger’in kedisiGünümüz dünya insanlarının yaklaşık % 95’i Schrödinger’in kedisinin hayatı...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Pencerenizden içeri girenler

31.12.2022

Açık bıraktığınız pencerenizden evinizin içine soğuk, dolu, toz böcek, gürültü, fare veya hırsız girebilir. Bunlar evinizin içine girdiğinde sizin için dört seçenek belirecektir. Bunlardan biri;...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Maddenin ana taşıyıcı kolonları

21.12.2022

Bir binayı taşıyan ana güç, kolonlarıdır. Bu yüzden en sağlam olması gereken de yine kolonlardır. Bu güvence insan için son derece önemlidir. Ne var ki her şeye rağmen bütün madde ve cisimler görece kolaylıkla parçalanabilirler. Bunun tek istisnası ise atom çekirdeğidir. ...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Şeytan diyor ki;

13.12.2022

...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Tuğla

11.11.2022

      "Temeline harç olmak" ...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Tanımsız

27.10.2022

Acıları yere gömmek vardı yeryüzünde mutlu kalmak İnsanlar gömüldü yere ...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Görgüsüzlük

17.10.2022

...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Akıl ve acı

25.09.2022

George Floyd, ABD’nin beyaz polisi tarafından, diziyle boğazına 9 dakika boyunca bastırılmas...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

İyi bir kötülük türü yoktur

19.08.2022

En kötü kötülük iyi bir değer adına işlenen kötülüklerdir. Allah adına bir kötülük işlendiğinde  iki seçenek aktive olmaya başlar. Ya insanlar Allah’a teslimiyet göstermeye devam edip o kötülüğü meşru görecek, destekleyecek ve Allah’ın rızasını kazanm...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Ücretsiz güzellik merkezi

02.08.2022

İnsanların çoğu genellikle dışına yatırım yapıyor. Dışa yapılan yatırım zamanla bozulur. İçe yapılan yatırım ise kalıcıdır. Şöyle bir güzellik merkezi düşünün: -Her türlü kötü ahlak güzelleştirilir. ...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Kadınlar ve erkekler

18.07.2022

...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Kadife Kaplı Çöpler

17.06.2022

              Evdeki halınızı severek almışsınız. Ama yorgan diye kimin üstünü o halıyla örterseniz üzerinden fırlatıp atacaktır. Buzdolabınız gayet güzeldir. Fakat içine ayakkabılarınızı koyarsanız kimse o dolabın kapısını açmayı istemez. Işıl ışıl parlayan güzel tencerenizi ...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

İnsanlık hangi sonuca bağlanacak?

14.05.2022

         Dünyanın yaşanmaz hale gelmesi halinde insan neslinin devam etmesini sağlamak için önerilen en güçlü çözüm, başka bir gezegene taşınmak olarak belirtiliyor. Ancak yakın çevremizde yaşamaya elverişli bir gezegen olmadığından en iyimser haliyle böyle bir gezegenin bizden yüz mily...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Çeşitlilik

24.03.2022

        Çeşitlilik bir gereklilik midir, kaçınılmazlık mıdır, faydalı mıdır, zararlı mıdır ?  Bu soruların yanıtını bilmeden çoğu defa çeşitliliği bir engel olarak görür...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Hızlı Zaman Endişesi

24.02.2022

          Bir çocukla bir saatlik yolculuk yaptığınızda çocuk neredeyse her on dakikada bir size; "daha gelmedik mi" diye sorar. Başta yolculuğun bir saat süreceğini söylemiş olmanıza rağmen sık sık bu soruyla muhatap olursunuz. Siz çoğun sabırsızlığından, o da sizin sabrınızdan şikayet...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Kuantum

25.01.2022

         Kuantum fiziği veya kuantum mekaniği evreni “miktarlar” üzerinde açıklayan bir bilimdir. Buna nicem veya dalga mekaniği de denir. Kuanta, “miktar” demektir. Latince kökenli bu kelimenin orijinali  kuantus, yani “ne büyüklükte ne kadar” anlamındadır. Do...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Kuantum Belirsizlik İlkesi

24.12.2021

               Werner Heisenberg ...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Çift Yarık Deneyi (Young Deneyi)

30.11.2021

          Çift yarık deneyi; fizik, optik ve kuantum fiziğine çok değerli katkılar sunmuş...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Kuantum Dolanıklık

25.11.2021

           Atom altı noktasal parçacıklardan her birinin diğeriyle aynı olan bir eş parçacığı vardır. Bunların birbirinden tek farkı biri hangi yöne doğru dönüyorsa eşi bunun tersi yönünde dö...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Yokluk

15.11.2021

             Yokluk denince çoğumuzun aklına içinde hiçbir şeyin bulunmadığı boş bir alan, ya da boş ve karanlık bir ortam gelir. Halbuki boşluk ve alan uzaya ait uç boyutlu bir varlıktır ve içinde hiçbir şey olmasa da bu alanlar yokluk demek değildir. Bunu böyle algılamamızın nedeni yokluğu, ona yakın bir va...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Kuantum Sıçraması

08.11.2021

             Kuantum sıçraması kavramı, ilk defa 1913’te Danimarkalı fizikçi Niels Bohr tarafından kullanılarak bilim literatürüne girdi. Bu, aynı zamanda modern atom teorisiydi. Buna göre atom çeki...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Işığın Gizemli Dünyası

21.10.2021

       ...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Kaçınılmazlık

13.09.2021

Kaçınılmazlık deneyden daha güçlü bir argümandır. Deney düzeneklerinde hesaba katılmayan küçük bir ayrıntı olabilir ve bu ayrıntı yüzünden deneyin sonucu farklı çıkabilir veya sonuç aynı olduğu halde neden farklı olabilir. Fakat kaçınılmazlık alternatifsiz seçenektir.  Eğer  2+X = ? diye bir soru sorulursa hem X’in değeri için sonsuz s...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

SU

06.08.2021

Su, bir oksijen ve iki hidrojen elementinden oluşan kimyasal bir bileşiktir. Oksijenin yakıcı, hidrojenin de yanıcı olmasına karşın su yangın söndürücü bir özelliğe sahiptir. Tadı ve kokusu olmayan suyun rengi hafif mavidir. Bunun nedeni kırmızı dalga boylarındaki  ışığı bir miktar emmesidir.  Canlılar için su kaçınılmazdır. Bazı mikroo...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Büyüklük ve Küçüklüğü Tasarlamak

26.07.2021

Bir gün evinizin kapısını açıp içeri girdiğinizde evdeki eşyanın, olduğundan daha büyük veya daha küçük olduğunu görürseniz ne düşünürsünüz? Söz gelimi masanızdaki 30 santimetrelik cetvelin 3 metre kadar uzadığını, çamaşır makinanızın kibrit ku...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Algı Ötesi Tek Yönlülük

28.06.2021

Tabiatta çok değerli ve bir o kadar da cazip sırlar bulunmaktadır. Bu sırlar bazen algılarımıza sığmayan, bazen çok ilginç, bazen de evren içinde...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Canlılık

31.05.2021

  Eğer bir gün yürürken yol kenarında bulunan bir kaya parçasının kımıldadığını, hareket edip yürüdüğünü, sonra size dönüp gülümsediğini ve “gel” diye seslendiğini görürseniz, ya küçük dilinizi yutar ya da tabana kuvvet d...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Mesafeler

29.04.2021

               Mesafe nedir, mesafeler olmasaydı bütün her şey nasıl görünecekti, bilinen en uzun ve en kısa mesafe hangileridir, bunların arasındaki oransal ortalama ne kadardır? Bu mesa...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Her Şey Ne Kadardır? (Evrenin Miktarı)

30.03.2021

Evren beş ana varlıktan oluşuyor. Bunlar; uzay, zaman, madde, enerji  ve bilgidir. Evren 13.8 milyar yıl önce Big-Bang (Büyük Patlama) ile bir sıfır hacim içinde (yoktan) var edildi. Bu olay en b...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Kara Delikler

18.03.2021

Kara delikler birer maddedir. Kara delikleri anlamak için öncelikle maddenin nasıl oluştuğu, nasıl topaklandığı ve kütle çekim kuvvetinin uzay ve zamanı nasıl deforme ettiğini bilmek gerekiyor. Kütlesi olan her varlık kütle çekim...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Zamanda Yolculuk Yapılabilir mi?

17.02.2021

Aslında ışık ve ışık hızında yol alan enerji parçacıkları hariç diğer her şey zamanda yolculuk yaparlar. Yolculuk denince çoğu insan bunu uzayda  yapılan yolculuk olarak anlıyor. Teorik olarak yolculuk uzayda, zamanda ve ikisinde olmak üzere üç şekilde yapılabilir. Uzay veya zamanın  iki noktası  arasında alınan mesafeye yolculuk d...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

İhtiyaç, Kaynak ve Bölüşüm Problemi

12.02.2021

Eğer ihtiyaçlar sınırlı ve kaynaklar sınırsız olsaydı iktisat bilimine gerek olmazdı.  Tıpkı hastalık ve ölümün olmaması halinde tıp bilimine ihtiyaç duyulmayacağı gibi. Fakat insan ihtiyaçları sonsuz, dünya kaynakları ise sınırlıdır. Bu, ihtiyaç – kaynak ilişki...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Onu nasıl hayal etmek isterdiniz?

13.01.2021

Sevdiğiniz bir insanı nasıl hayal etmek istersiniz? Fiziğini, giyimini, yaşını, karekterini, eylem, düşünce ve yaklaşımlarını nasıl tasvir edersiniz? Sözgelimi onu kusursuz görebilir veya ...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Adalet mi, İyilik mi?

27.11.2020

Adalet kavramı  iyilik veya kötülük kavramlarından daha farklı bir durumu ifade eder.  Adalet; iyilikte de kötülükte de eşit fırsatlara sahip olmayı ifade eder.  Yüce Alla...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Her Şeyin Teorisi (Sicim Kuramı)

23.11.2020

              Her şey ne demektir? Her şey bir şeyden mi yaratıldı ? Eğer böyleyse madde, enerji, zaman,...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Bu Akşam Her Şey Büyüyecek

16.11.2020

Bir pazar sabahı koltuğunuza yan uzanmış sehpadan kahvenizi yudumluyorsunuz. Ancak birazdan sıra dışı bir olay gerçekleşecek. Elinizi tekrar fincana uzattığınızda fincanınızın bir tas kadar büyüdüğünü göreceksiniz. Büyük bir şaşkınlıkla elinizi çekip fincana odaklanacaksınız. Şaşkınlığınız her saniye artmaktadır, çünkü fincan her saniye düzenli ...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Kadını ve Erkeği Tasarlamak

02.11.2020

Bir erkek için kadın ne kadar caziptir? Aynı şekilde bir kadın için erkek ne kadar caziptir? Her bir soruyu muhatabına sormak daha anlamlıdır. Henüz yaratılmazdan önce erkek-dişi veya kadın ve erkek gibi iki cazip cinsiyet kimin aklına gelebilirdi? Kim bunları tasarlayıp h...


Devamını Gör
Z.ABİDİN TOPRAK

Z.ABİDİN TOPRAK

Kapılardaki Yazı

30.10.2020

Adam hayretler içindeydi. Alacaklı olduğu herkes onar dakika arayla kendisine borcunu ödemeye geliyordu. Borçluların başına saksı mı düşmüştü, yoksa gece hep beraber rüya mı görmüşlerdi?  Hiçbir umudu kalmamışken bir anda iflastan kurtulmuş ve tekrar eski zenginliğine kavuşmuştu. Art...


Devamını Gör